Vampir gibi kan içerek gençleşmek mümkün mü?

ABD’deki California Üniversitesi, taze kanın yaşlı farelerde işe yarayıp yaramadığını inceledi.

Tarih, sinema, sanat ve edebiyat dünyasının ilgi çekici unsurlarından vampirler.. Gerçek ya da kurgu, en fazla bilinen ortak özellikleri; kan içerek gençleşmek, daha uzun yaşamak, hatta ölümsüz olmak. Peki kan tüketmek ile ilgili bu fenomenin bilimsel bir yanı var mı? Cevap; büyük bir ihtimalle hayır.

İngiliz The Independent gazetesinin haberine göre, ABD’deki California Üniversitesi’nden Doktor Irina Conboy önderliğindeki araştırma ekibi, genç insanların kanını içmeyi ya da vücutlarını canlandırmak için yaşlı insanlara kan enjekte etmeyi içeren tedavilerin işe yaramadığını belirledi.

Ancak, vücuttaki eski kanın aslında yaşlanma gerçeğinin önemli bir bölümünü gerçekleştirdiği ve sağlıkta düşüşe neden olduğu da tespit edildi. Bu, eski kana yönelik yaşlanma etkilerinin hafifletilmesine yardımcı olan tedaviler bulunabileceği anlamına gelebilir.

redbloodcells
Genç kan hücreleri illüstrasyonu

Conboy ve ekibinin 2005 yılında yaptığı başka bir araştırmada, yaşlı farelere genç fare kanının verilmesi ile hayvanların yaşamlarını biraz daha uzattıkları iddia edilmişti. Benzer yöntem insanlar için de bir umut olabilir düşüncesi heyecana yol açmıştı. Ancak Conboy’un 11 yıl önceki araştırması, etkili olabilecek düzeyde kan akışının tam olarak nasıl kontrol edilebileceği konusunda başarısız oldu.

Yeni çalışmada, yaşlı ve genç fareler arasındaki kan alışverişine yönelik tekrar ölçümler yapıldı. Genç kanının yaşlı farelerde sağlık göstergeleri açısından çok az fark oluşturduğu gözlendi. Yaşlı farelerin özellikle beyninde gözle görülür oranda iyileşme oluşmadı. Buna karşılık, yaşlı kanı verilen genç farelerin ciğer ile beyin gibi organlarında ve kas yapısında 24 saat içinde hızlı bozulmalar meydana geldi.

KAN İÇİNDEKİ YAŞLANDIRICI UNSURLAR BULUNMALI

Araştırması hakkında bilgi veren Irina Conboy, şunları söyledi: “Deneylerimiz, genç kanın tek başına etkili bir tedavi yöntemi olarak çalışmayacağını gösteriyor. Yaşlanmayı tersine çevirmek için hedeflememiz gereken yaşlı kanındaki ‘yavaşlatıcı’ unsurlar. Genç kan, hiçbir koşulda beyin nörojenezini (hücre doğumunu) iyileştirmedi. Yaşlı kanında beyin hücrelerinin sağlığını ve büyümelerini önleyici ‘yavaşlatıcı’ unsurlar var. Bunları belirlemeleri ve kandan temizlemeliyiz.”

Anlaşılan o ki, genç kanı tüketerek ‘ölümsüz’ olma kurgularını şimdilik sadece romanlarda ya da filmlerde göreceğiz. Conboy ve ekibinin araştırma sonuçları Nature Communications dergisinde yayınlandı.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir