“Hayal bile edemeyeceğimiz bir dünya bulduk!”
Bu sözler, İsviçre’deki Lozan Federal Teknoloji Enstitüsü (EPFL)’de beyin araştırmaları yapan nörolog Henry Markram’a ait. O ve beraberindeki ekip, klasik matematik yöntemleriyle beynimizi incelemek için yeni bir yol buldular. Beynin bilgi işleyen çok boyutlu geometrik yapılarla dolu olduğunu keşfettiler. Öyle ki bu yapıların 11 boyuta kadar yükselebildiğini ortaya çıkardılar.
EPFL’deki bilim insanlarının Frontiers in Computational Neuroscience dergisinde yayınlanan çalışmasına göre, dünyayı üç boyutlu olarak görüşümüzün arka planında, beynimizin içinde daha çok boyutlu ve oldukça karmaşık bir süreç gerçekleşiyor. Beynin mimari yapısını çözmek, nörobilimin (sinirbilim) en büyük gizemi olan beynin yapısı ve işleyişi arasındaki ilişkiyi kanıtlayarak onun işleyişini anlamamızı kolaylaştıracak.
Araştırmaya konu olan en son beyin modeli, İsviçre’de insan beyninin süper-bilgisayar gücüyle yeniden yapılandırılmasına yönelik bir araştırma girişimi olan Blue Brain Projesi’nden uzmanlar tarafından geliştirildi.
Bilim insanları, evrendeki küme oluşumlarına dayanan, her çeşit uzayı cebirsel gereç ve yöntemlerle inceleyen matematik dalı ‘Cebirsel Topoloji’yi kullandı. Beyindeki nöron (sinir hücresi) gruplarının başka ‘kliklere’ (zümrelere) bağlandığı ve bu kliklerdeki nöronların sayısının yüksek boyutlu geometrik nesneler oluşturduğu keşfedildi.
Araştırma ekibinin lideri Henry Markram, “Hayal bile edemeyeceğimiz bir dünya bulduk! Verileri işlerken 7 boyuta ulaşan bu geometrik nesnelerden beynin küçük noktalarında bile milyonlarcasının olduğunu gördük. Bazı ağlarda 11 boyuta ulaşabildiklerine şahit olduk” diyor.
Beynimizde bir şekilde bize düşünce, bilinç sağlayan ve olası her yönde birbirine çoklu halde bağlanmış olarak olağanüstü bir ağ oluşturan ortalama 86 milyar nöron olduğu belirtiliyor.
İskoçya’daki Aberdeen Üniversitesi’nden araştırmaya katılan matematikçi Ran Levi ise şunları söylüyor: “Beynin bilgiyi işlemesi esnasında çok boyutlu şekillerin ortaya çıkması nöronların uyaranlara karşı son derece organize bir şekilde tepki verdiğini gösteriyor. Bunu beynin uyaranlara çok boyutlu bloklardan oluşmuş bir kule yaparak tepki vermesi gibi düşünebiliriz. Örneğin; 1 boyutlu (1D) çizgiler, 2D kalaslar, 3D küpler daha sonra 4D, 5D daha kompleks geometriler şeklinde gidiyor. Beynin içindeki aktivitelerin gelişimi, beynin çok boyutlu bir kumdan kale yapıp daha sonra bunu bozmasını anımsatıyor.”
Bilim insanları, çok boyutlu bakılmadığı için nörobilimin bu zamana kadar beynin yapısı ve bilgiyi işleyişi arasındaki ilişkiyi çözemediğini, bu boyutlar düşünülmediğinde beyne bir gölgenin arkasından bakılmış gibi olduğunu, bir şeyler görülse de tam fotoğrafa ulaşılamadığını kaydediyor. Geometrik çok boyutlu yapılara yönelik araştırma devam edecek.
Reblogged this on tabletkitabesi.