Şili’deki VLT ve ALMA Teleskobu’nu kullanan gökbilimciler, evren henüz 250 milyon yıl yaşındayken oluşmuş; 13,3 milyar ışık yılı uzaklıktaki antik bir galaksiyi gözlemledi. Bu gizemli diyarda bilinen evrenin en uzak oksijen tespiti de yapıldı. (1 ışık yılı = yaklaşık 10 trilyon kilometre)
Avrupa Güney Gözlemevi (ESO)’dan yapılan açıklamaya göre, MACS1149-JD1 adlı galaksideki yıldız oluşumunu belirlemek için gözlemlerde bulunan bilim insanları, buradaki yıldızların beklenmedik şekilde erken, yani Big Bang (Büyük Patlama)’dan sadece 250 milyon yıl sonra oluştuğunu tespit etti.
Araştırma kapsamında, galaksi içinde iyonlaşmış oksijenin saldığı oldukça sönük bir ışıma belirlendi. Bu kırmızı-ötesi ışık, uzaydaki seyahati boyunca evrenin genişlemesi sayesinde Dünya’ya ulaşana dek dalga-boyu 10 kez uzayarak ALMA tarafından izlenebilir hale geldi.
Ekip, sinyalin 13,3 milyar yıl önce salındığını ortaya çıkardı. Bu da herhangi bir teleskop tarafından şimdiye kadar yapılmış en uzak oksijen tespiti demek. Oksijenin varlığı, bu galaksi içinde önceki nesil yıldızların varlığına işaret eden açık bir sinyal.
MACS1149-JD1 galaksisindeki erken yıldız oluşumunu gösteren bir simülasyon:
Çalışma sırasında ALMA tarafından algılanan oksijen ışığına ilave olarak, ESO’nun Çok Büyük Teleskopu (VLT) tarafından da zayıf bir hidrojen salınımı tespit edildi. Galaksinin uzaklığı bu gözlem sayesinde belirlendi ve oksijen gözleminden elde edilen uzaklık bilgisi de doğrulandı. Bu da MACS1149-JD1’i, ALMA ve VLT tarafından şimdiye kadar uzaklığı hassas bir şekilde belirlenmiş en uzak galaksi haline getirdi.
Osaka Sangyo Üniversitesi ve Japon Ulusal Gökbilim Gözlemevi araştırmacısı Takuta Hashimoto, “ALMA verilerindeki uzak oksijen sinyalini görünce heyecanlandım. Bu keşif gözlenebilir evrenin sınırlarını daha geriye götürüyor” diyor.
Londra Üniversitesi (UCL)’den çalışmaya katılan Nilocas Laporte ise, “Bu galaksi, evren sadece 500 milyon yıl yaşındayken görülmüş olmasına rağmen yine de yetişkin yıldızlardan oluşan bir popülasyona sahip. Bu sayede galaksiyi kullanarak kozmik hikayenin daha erken, tamamen bilinmeyen dönemini araştırabiliyoruz” ifadelerini kullanıyor.
BÜYÜK PATLAMA (BIG BANG) VE SONRASI
Araştırmalara göre, Büyük Patlama’dan sonra bir süre evrende oksijen yoktu. İlk yıldızlardaki çekirdek birleşmesi süreciyle oluştu ve bu yıldızlar öldükten sonra uzaya saçıldı. MACS1149-JD1 içindeki oksijen tespiti, evrenin başlangıcından sonraki 250 milyon yıl içinde bu ilk nesil yıldızların çoktan oluştuklarına ve oksijen saldıklarına işaret ediyor.
MACS1149-JD1 içinde görülen yıldızların yaşı, gökbilimcilerin romantik bir şekilde ‘kozmik şafak’ olarak adlandırdıkları dönemde, ilk galaksilerin ne zaman oluşmaya başladığı sorusunu gündeme getiriyor. Son araştırma ile galaksilerin doğrudan tespit edebildiğimizden çok daha önce oluştukları ortaya çıkmış oldu.
UCL’de kıdemli gökbilimci olan Richard Ellis ise şu sonuca varıyor: “Kozmik şafağın ne zaman gerçekleştiğini belirleyebilmek, evren-bilim ve galaksi oluşumunun kutsal kasesi gibidir. Yeni MACS1149-JD1’in gözlemleriyle ilk yıldız ışıklarına doğrudan şahit oluyoruz!”