Araştırma: Dünyayı vuran dev tsunami 4,5 kilometre yüksekliğindeydi

GÖKHAN ÖZTÜRK  /  İSTANBUL

Bilim insanları, 66 milyon yıl önce Meksika Körfezi’ne düşen ve dinozorların yok olmasına sebep olan dev astreoidin açığa çıkardığı mega tsunamiye ilişkin yeni veriler ortaya koydu. Tüm dünyayı vuran dalgaların yüksekliğinin 4,5 kilometreye ulaştığı belirtildi.

Agu Advances dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmanın sonuçlarına göre, dünya çapında 100’den fazla bölgeden gelen toprak ve kaya içeriklerini analiz eden araştırmacılar, asteroidin Meksika’nın Yucatán Yarımadası’na çarpmasıyla meydana gelen efsanevi tsunamiye ilişkin dijital modeller oluşturdu.

Michigan Üniversitesi Dünya ve Çevre Bilimleri Bölümü’nden araştırmaya katılan Molly Range, “Bu tsunami, dünyanın dört bir yanındaki okyanus havzalarındaki tortuları rahatsız edecek ve aşındıracak kadar güçlüydü” diyor.

BİLİNEN YAŞAMIN DÖRTTE ÜÇÜ YOK OLDU

Daha önceki bulgulardan yola çıkan araştırma ekibi, 14 kilometre çapındaki devasa asteroidin, sesten 35 kat hızlı bir şekilde, yani saatte 43 bin 500 kilometre hızla yeryüzüne çarptığı anın simülasyonunu oluşturdu.

Asteroidin çarpmasından sonra birçok yaşam formu öldü; nonavian dinozorların soyu tükendi (bugün sadece yaşayan dinozorlar olan kuşlar hayatta kaldı) ve tüm bitki – hayvan türlerinin yaklaşık dörtte üçü yok oldu.

Daha önceki çalışmalar, asteroidin hayvanları canlı canlı pişiren ateş dalgasını, öldürücü asit yağmurlarını ve uzun süreli küresel soğumaya yol açan kükürt bakımından zengin kayaları toz haline getirmesini konu almıştı. Ancak açığa çıkan yıkıcı tsunami hakkında çok az şey biliniyordu.

Range ve meslektaşları, tsunami hakkında daha fazla bilgi edinmek için, Kretase döneminin sonunu işaret eden kitlesel yok olma olayından hemen önce veya sonra ortaya çıkan 120 ‘sınır bölümü’ deniz çökellerini başarılı bir şekilde analiz ederek Dünya’nın o dönemki jeolojisi hakkında fikir sahibi oldular.

Araştırmacılar, asteroidin çarpma tsunamisinden kaynaklanan ilk enerjinin, Aralık 2004’te 230 bin’den fazla insanı öldüren Hint Okyanusu depremi tsunamisinin açığa çıkardığı enerjiden 30 bin kat daha büyük olduğunu buldu. Asteroid Dünya’ya çarptığında, 100 kilometre genişliğinde bir krater oluşturdu (Chicxulub krateri) ve atmosfere yoğun bir toz – kurum bulutu saldı.

Chicxulub krateri illüstrasyonu

Çarpmadan sadece 2,5 dakika sonra, asteroidin oluşturduğu büyük eriyik malzeme bir su duvarını dışarı doğru itti. Simülasyona göre bu su duvarının (tsunaminin) yüksekliği 4,5 kilometreye ulaştı. 10 dakika içinde, 220 kilometre uzaklıkta tsunaminin yüksekliği 1,5 kilometreye indi. Çarpışmadan bir saat sonra, tsunami Meksika Körfezi’ni terk etti ve Kuzey Atlantik’e sıçradı.

Çarpışmadan dört saat sonra, tsunami o zamanlar Kuzey’i Güney Amerika’dan ayıran bir geçit olan Orta Amerika Deniz Yolu’nu geçti ve Pasifik’e ulaştı. Asteroidin çarpmasından tam bir gün sonra, dalgalar Pasifik ve Atlantik’in çoğunu geçerek Hint Okyanusu’na her iki taraftan girdi ve 48 saat sonra dünyanın kıyılarının ve içlerdeki kara parçalarının çoğuna vurmuş oldu.

ÇARPIŞMANIN İZLERİ 12 BİN KİLOMETRE UZAKTA BULUNDU

Su, o kadar hızlı hareket etti ki, deniz tabanındaki ince taneli tortuları aşındırabilecek bir hız olan, saniyede 0,6 kilometre değerini de aştı.

Araştırma ekibi, Meksika’daki Chicxulub kraterinden yaklaşık 12 bin kilometre uzaklıkta, Doğu Yeni Zelanda’nın kuzey ve güney adalarında dahi çarpışmaya ait kayalık çökeltiler buldu.

Dünya tarihi boyunca farklı kıtalarda yaşanan çok sayıda yıkıcı deprem ve tsunami nedeniyle yüzbinlerce kişi hayatını kaybetti. Eşine az rastlanan yükseklikteki dev dalgalara depremler, yanardağ patlamaları ve ani toprak kaymaları yol açtı.

Molly Range ve ekip arkadaşları, 66 milyon yıl önce tüm dünyayı etkileyen çarpışma ve tsunaminin gücünün, belgelenmiş hiçbir doğal afet ile karşılaştırılamayacak kadar büyük olduğunun altını çiziyor.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Apophis’in gizemi: Dünya’ya çarpacak mı?

Dev asteroit Apophis, iletişim uydularından da yakın mesafelerden korkutucu geçişler yapacak.

Mısır mitolojisindeki kötülük tanrısı Yılan Şeytan (Apophis)’ten ismini alan bir göktaşı, keşfedildiği 2004 yılından bu yana hem bilim çevrelerini hem de komplo teorisyenlerini meşgul ediyor. Astronomideki adı ‘99942 Apophis’ olan bu asteroidin yeryüzüne çarpma olasılığı birçok araştırmaya konu oldu. 2029, 2036 ve 2068 tarihleri öne çıkıyor ancak ortak bir kanıya varıldığı söylenemez. 

İtalya’daki Torino Gözlemevi’nden gökbilimci Alberto Cellino da tartışmaya katılan uzmanlardan birisi. Astrowatch.net’e konuşan Cellino, tarihlerle ilgili değişiklikler olsa da 2,5 futbol sahası büyüklüğündeki dev göktaşının Dünya’ya çarpma ihtimalinin hiç de azımsanamayacağını söylüyor: “Belirlenen tarihlerde bize yaklaşacak ancak bir çarpışma ihtimali oldukça düşük. Bununla birlikte her kesişmede yörüngesi bilmediğimiz oranlarda biraz daha değişecek. Bu da onu uzun vadede öngörülemez hale getiriyor.”

2004MN4_Sormano
99942 Apophis animasyonu (Sormano Gözlemevi – İtalya)

Bu durum, şu an çarpma tehlikesi olmayıp da gelecekte riskli hale gelebilecek bütün NEO’lar (gezegenimiz etrafında dönen tehlikeli göktaşları) için geçerli. NASA bünyesindeki Jet Tahriki Laboratuvarı’nın eski araştırmacılarından Allan Harris, “Şu an kataloglarımız içinde kesin çarpacak dediğimiz bir meteor yok. Kusurlu, değişken yörüngelerinden ötürü uzak gelecekte risk potansiyeli olan gök cisimleri var. Bilinen göktaşlarından hiçbirisi, hesapladığımız ihtimalleri aşarak aniden Dünya’ya çarpacak ya da bilinen asteroitleri etkileyerek yönlerini bize doğru değiştirecek konumda değil” diyor.

Harris, yine de Dünya’ya yakın cisimlerin çarpma ihtimallerini derecelendirmek için kullanılan Palermo Ölçeği’ne göre Apophis’in 1,10 seviyesinde, Torino Ölçeği’ne göre 4. seviyede olduğunu belirtiyor. Risk taşımasının en büyük nedeni ise büyük bir yıkıma neden olabilecek olan 370 metrelik çapı. Yörüngesi, şu an bilemediğimiz bir sebepten ötürü değişebilir. Apophis, yukarıda belirttiğimiz tarihlerde her Dünya’ya yaklaştığında ortalama 22 bin kilometre yakınımızdan geçecek. Bu uzaklık, geçişin bize iletişim ve meteoroloji uydularından biraz daha yakın olacağı anlamına geliyor.

440px-Apophis_pass
Göktaşının 2029’da Dünya ve Ay arasındaki rotası

2004 yılında ABD’deki Kitt Peak Ulusal Gözlemevi kullanılarak keşfedilen ‘99942 Apophis’ ilk olarak 13 Nisan 2029’da Dünya’ya yaklaşacak. Bu tarihteki çarpma ihtimali sadece yüzde 2,7. Biraz daha tehlikeli geçişi ise 13 Nisan 2036’da gerçekleşecek. 2036’da Dünya ile Ay arasından geçerken yüzde 3 oranında Dünya’ya çarpma olasılığı bulunuyor. Apophis’in 12 Nisan 2068’de Dünya’ya çarpması tehlikesi ise 150 binde 1 olarak öngörülüyor. Uzmanlar bu büyüklükteki bir göktaşının 80 bin yılda bir gezegenimize çarptığını belirtiyor. 

Her ne kadar bilimsel olasılıklar düşük gibi görünse de Apophis komplo teorisyenleri için oldukça ilginç bir konu. Panik yaşanmaması için gerçeklerin saklandığını iddia eden birçok görüş mevcut. Bunda en büyük etken, göktaşının yol açabileceği yıkımın seviyesi. Sentry Risk Masası ölçeğine göre, eğer Apophis yeryüzüne çarpsaydı 750 megatonluk bir kinetik enerjiyle atmosferimize girer ve 4,3 kilometre genişliğinde bir krater oluştururdu. Özellikle çarpışma rotalarında yer alan Kuzey ve Güney Amerika’da en az 10 milyon insan hayatını kaybederdi.

718325main_pia16675-673
99942 Apophis (Herschel uzay aracı – ESA)

750 megatonluk infilakın şiddetini kıyaslayacak olursak; yeryüzünde patlatılan en büyük hidrojen bombasının (Tsar Bomb) gücünün 57 megaton olduğunu hatırlatabiliriz. 1908’de Sibirya’da meydana gelen gizemli Tunguska olayında, 20 milyon kilometrekarelik bir alanı etkileyen ve ormanları dümdüz eden gökyüzü patlaması 3 – 10 megaton arasındaydı. Endonezya’daki Krakatoa volkanı 1883’te püskürdüğünde patlamanın gücü 200 megatondu ve yoğun olmayan nüfusa rağmen 36 bini aşkın insan hayatını kaybetmişti. Şubat 2013’te Rusya’nın Çelyabinsk kenti semalarında patlayan, 10 ton ağırlığında ve 20 metre çapındaki meteor, 1400’ü aşkın kişinin yaralanmasına sebep olmuştu.

2036_Apophis_Path_of_Risk
Apophis’in 2036 yılında çarpması muhtemel bölgeler

Tabii ki Apophis’in gücü, 66 milyon yıl önce dinozorları tarihten silen meteorla boy ölçüşemez. Meksika açıklarında, okyanus tabanındaki dev Chicxulub kraterini oluşturan ve yeryüzündeki yaşamı sonsuza kadar etkileyen o büyük göktaşının gücü 100 milyon megaton yani 100 teratondu. 

Apophis’i yakından incelemek adına değişik ülkelerde bazı uzay görevleri gündeme gelmiş olsa da hiçbiri hayata geçirilecek kadar finansal kaynağa sahip olamadı. Şimdilik en ciddi projeyi Çin’in hazırladığı görülüyor. Pekin hükümeti, 2020’den sonra Dünya’ya yaklaşık 30 bin kilometre kadar yaklaşacak olan asteroide insansız uzay aracı göndermeyi planlıyor. Apophis’i yakından incelemek isteyen Çinli bilim insanları, iki farklı göktaşına ise keşif aracı indirmenin çalışmalarını sürdürüyor.

İnsanoğluna büyük kayıplar verdirecek meteorlar, popüler kültürde, sinema ve edebiyatta her zaman ilgi çekici konulardan birisi oldu. Id Software firmasının hazırladığı ‘Rage’ adlı bilgisayar oyunu, Apophis’in çarpışından sonra Dünya’nın halini gösteren post-apokaliptik bir gelecekte geçiyor. Hatta söz konusu göktaşının 2036 yılında çarpacağına inananlar tarafından hazırlanan ve bir geri sayımın yapıldığı web sitesi bile mevcut:

http://www.99942-apophis.com/


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)