‘Elektronik dövmeler’ akıllı telefonların yerini alacak!

GÖKHAN ABDULLAH ÖZTÜRK / İSTANBUL

Akıllı telefonları hayatımızdan çıkaracak bir sonraki teknolojik adım ne olabilir? Microsoft’un kurucu ortağı Bill Gates, akıllı telefonların yakında tarihe karışacağını ve yerlerini elektronik dövmelerin alacağını öngörüyor.

El Muhabir’in haberine göre, bu yeni teknoloji, insan vücudunu canlı bir iletişim cihazına dönüştürebilecek. Cilt üzerine uygulanan geçici, elektrik iletken dövmeler, kişisel bilgisayarların gelecekteki versiyonu olabilir.

Teknoloji, başlangıçta tıbbi uygulamalar için geliştirildi ancak Gates, bu alanda büyük yatırımlar yaparak dövmelerin iletişim, sağlık ve finans alanlarında kullanılabileceğini düşünüyor.

AVANTAJLARI VE RİSKLERİ:

✔  Sağlık alanında devrime yol açabilir: Kalp krizi ve inme gibi hastalıkların erken teşhisine yardımcı olabilir.

✔  Daha hızlı ve etkili iletişim sağlayabilir.

❌  Büyük gizlilik endişeleri doğuruyor: Tüm kişisel verilerin vücut üzerinden sürekli olarak iletilmesi, benzeri görülmemiş düzeyde bir gözetim ve kontrol riski meydana getirebilir.

❌  Dijital eşitsizliği artırabilir: Teknolojiyi kullanmak istemeyen veya karşılayamayanlar, sosyal ve ekonomik olarak geride kalabilir.

TRANSHÜMANİZM NEDİR?

Elektronik dövmeler, insanın fiziksel ve bilişsel yeteneklerini teknolojiyle geliştirmeyi amaçlayan transhümanizm hareketinin bir parçası olarak görülüyor. Bu yenilik, telefonların ve bilgisayarların yerini alarak insan ve makine arasındaki sınırları bulanıklaştırabilir.

Transhümanizm, insani daha uzun yaşatmak, gelişen teknoloji ile insan duygularını, aklını ve fiziksel kapasitesini geliştirmek isteyen bir akım olarak tanımlanıyor.

BÜYÜK TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ FARKLI YOLLAR İZLİYOR

Bill Gates elektronik dövmelere yatırım yaparken, Meta’nın sahibi Mark Zuckerberg artırılmış gerçeklik gözlüklerini akıllı telefonların yerine geçirecek bir teknoloji olarak görüyor.

Her iki yaklaşım da dijital dünyanın geleceğini şekillendirebilir. Bu gelişmeler, teknolojinin insan vücuduyla entegrasyonunda ne kadar ileri gidilmesi gerektiği konusunda önemli etik ve sosyal tartışmalara yol açıyor.