Türk araştırmacılar dev bir gezegen keşfetti

Jüpiter büyüklüğündeki gezegen, genişlemeye başlayan sıcak bir yıldızın etrafında dönüyor.

Türk bilim insanlarının önderlik ettiği uluslararası çapta araştırma ekibi, Dünya’dan yaklaşık 210 ışık yılı uzaklıkta, Jüpiter büyüklüğünde devasa bir gezegen gözlemledi. Bu gezegenin içine en az 1300 tane Dünya sığabiliyor.

Bilimsel çalışmaların yer aldığı ArXiv.org’da yayınlanan makaleye göre, bu büyük ve gizemli küre, Antalya’daki TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG)’da kurulan Türk – Rus teleskobu RTT150 tarafından tespit edildi. Pegasus Takımyıldızı doğrultusundaki gezegen, Güneş’ten 5 kat geniş ve 12 kat parlak olan metal zengini HD 208897 yıldızının etrafında dönüyor.

2007 yılında Ankara Üniversitesi’nden araştırmacı Mesut Yılmaz liderliğinde başlatılan, Türk, Japon ve Rus bilim insanlarından oluşan uluslararası bir proje çerçevesinde sürdürülen gezegen arama çalışmaları 10 yıl sonra bir sonuca ulaşmış oldu. Araştırmaya göre söz konusu öte-gezegen, ‘Jüpiter’in İkizleri’ grubuna ait ve Güneş Sistemi’ndeki Jüpiter gezegenine göre 1,4 kat daha büyük bir kütleye sahip.

HD 208897
Keşfedilen dev gezegen, fotoğraftaki ‘HD 208897’ yıldızı etrafında dönüyor.

Bir yılı 353 gün olan gezegenin yıldıza uzaklığı yaklaşık olarak Jüpiter’in Güneş’e olan mesafesine eşit. Ancak HD 208897 yıldızı yakıt rezervini neredeyse tükettiği ve kabarmaya başladığı için bu esrarengiz diyarın yüzey sıcaklığı oldukça yüksek. Bilinen yaşama uygun olması mümkün değil.

Bilim insanları, böylesine eski bir yıldızın etrafında dönen bir gezegenin keşfedilmesinin, RTT150’nin ve aynı şekilde çalışan diğer teleskopların uzun süreli gözlemlerle büyük yıldızlara bağlı nispeten küçük gezegenleri bulabileceklerini kanıtladığını kaydediyor.

Yaşlı yıldızlara bağlı uzak gezegenleri arama ve bulma çalışmaları sayesinde, yıldızların ‘kırmızı devlere’ dönüşürken genişlemeleri ile etraflarında dönen gezegenlerin davranışlarını ve akıbetlerini ne şekilde etkilediğine dair ipuçları bulunacak. Araştırma ayrıca metal zengini dev yıldızların etrafındaki gezegen oluşumlarını anlamak açısından da önemli. Gezegene yakında bir Türk ismi konulabileceği belirtiliyor.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Türk gökbilimci ilginç bir yıldız keşfetti

Oklahoma Üniversitesi’nden Mükremin Kılıç, düzenli olarak ışığı sönen bir beyaz cüce üzerinde çalışıyor.

ABD’deki Oklahoma Üniversitesi’nden Türk gökbilimci Mükremin Kılıç önderliğindeki araştırma ekibi, düzenli olarak ışığını karartıp aydınlatan sıradışı bir yıldız tespit etti.

Astronomi haberlerinin yer aldığı AAS Nova adlı internet sitesinin haberine göre, ‘J1529+2928’ adlı bir beyaz cücenin ışığı periyodik olarak sönükleşiyor. Beyaz cüceler, dış katmanlarını kaybetmiş ve yaşamının son evresine girmiş soğuk yıldızlar olarak tanımlanıyor.

Araştırmaya göre, J1529+2928, Güneş’ten biraz daha fazla kütleye sahip gibi görünen izole bir beyaz cüce. İstikrarlı bir şekilde ışık yaymaktansa, neredeyse bir tutulma anı yaşanıyormuş gibi her 38 dakikada bir sönüyor.

ABD’nin New Mexico eyaletindeki Apache Point Gözlemevi ile Teksas’taki McDonald Gözlemevi’ndeki teleskopları kullanan Mükremin Kılıç ve arkadaşları, 66 gün boyunca bu beyaz cücenin sönükleşip tekrar artan ışığını takip etti. Hawaii’deki Gemini North Teleskobu’ndan gelen veriler incelendi. Kılıç ve ekibi, seçenekleri teker teker eledi:

*38 dakikada bir tüm yıldızın ışığını sönükleştirebilecek bir gezegen geçişi olabileceği düşünülmüyor.

*Yıldızın radyal hızında herhangi bir değişiklik olmadığı için yakınında ışık saçamayan kahverengi cüce gibi bir görülmeyen bir yıldız olması mümkün değil.

*38 dakika, yıldızın yerçekimi dalgası titreşimlerinden kaynaklanan parlaklık değişimi ile titreşen beyaz bir cüce olması için çok uzun bir süre.

mukree
Gökbilimci Mükremin Kılıç

Peki geriye nasıl bir açıklama kalıyor? Mükremin Kılıç ve ekibi, yıldızın ışığındaki sönmenin sebebinin, yüzeyin yüzde 14’ünü kaplayan bir güneş lekesi olabileceğini, kendi etrafındaki dönüşü sırasında beliren leke sayesinde ışığın kararmış gibi görünebileceğini belirtiyor. Bir yıldızın yüzeyindeki leke, çevresi ile karşılaştırıldığında sıcaklığı daha düşük olduğundan karanlık lekeler halinde görünür.

Böyle bir yıldız lekesinin oluşması için kesinlikle manyetik alanların varlığı gerekiyor. Ancak ilginç bir şekilde J1529+2928’in güçlü bir manyetik alanı yok. Mükremin Kılıç ve ekibi, soru işaretleriyle dolu bu beyaz cüce ile ilgili çalışmalarının gelecekteki benzer araştırmalara ışık tutacağını belirtiyor.

Önümüzdeki yıllarda Kepler Uzay Teleskobu’nun K2 görevinin yüzlerce yeni beyaz cüce gözlemlemesi bekleniyor. 2019’da Şili’de faaliyete geçecek LSST Teleskobu da 13 milyon beyaz cüce yıldızı fotoğraflayacak.

cuc
Bir beyaz cüce yıldızı (Fotoğraf: NASA)

BEYAZ CÜCE NEDİR?

Güneş benzeri bir yıldız, nükleer yakıtını tükettikten sonra kırmızı dev olur. Kırmızı dev aşamasında çok genişleyen yıldız, beyaz cüce olurken içe doğru çöker. Yıldızın çekirdeğinin etrafında bulunan helyum daha çok sıkışır ve belli bir aşamadan sonra da patlar. Dış katmanlarını uzaya püskürtür, geriye kalan parçası ise beyaz cücedir. Yıldızın savurduğu maddeler, gezegenimsi bulutsu halini alır.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)