Bilim insanlarının yeni araştırmaları ışığında evet, gerçek olma ihtimalleri var. Peri masallarında veya mitolojide sıkça karşılaştığımız tek boynuzlu atlar (unicorn), belki de sadece hayal gücünün bir ürünü olmayabilir. Aslında varlıklarına dair ipuçlarına ulaşılan tek boynuzlu bir canlı türüne at demek pek doğru olmaz. Ama genel hatlarıyla, binlerce yıl önce yaşayan söz konusu canlının unicornları andırdığı ortada.
Rusya’daki Tomsk Devlet Üniversitesi ile Kazakistan’daki Pavlodar Pedagojik Enstitüsü’nden uzmanların Amerikan Uygulamalı Bilim dergisinde yayınlanan araştırmasına göre, Sibirya Unicorn’u olarak da bilinen ‘Elasmotherium Sibiricum’ adlı hayvan birçok sorunun cevabı olabilir.
Tek boynuzlu bu canlının yaklaşık olarak 350 bin yıl önce soyunun tükendiği sanılıyordu. Ancak bilim insanları, Kazakistan’ın Pavlodar bölgesinde ve Sibirya’nın batısında bulunan kafatası fosillerini incelediklerinde sadece 29 bin yaşında olduklarını tespit etti. Bu da, tek boynuzlu canlılarla insanların birlikte yaşamış olabilecekleri ihtimalini doğurdu.
Tabii ki bu araştırmada tek boynuzluların büyüsel ve masalsı güçlere sahip olduğuna dair bir kanıt yok. Ancak bu canlıların etkileyici oldukları rahatlıkla söylenebilir. Sibirya Unicorn’unun yaklaşık olarak 4 ton ağırlığında, 4 buçuk metre uzunluğunda ve 1,8 metre yüksekliğinde olduğu tahmin ediliyor. Ön boynuzun ise bir gergedanınkinden çok daha uzun olduğu biliniyor. Büyüklük konusunda bir attan çok tüylü mamutlarla kıyaslanabilir. Araştırmacılar bu canlıların daha güney bölgelere de göç etmiş olabileceklerini kaydediyor.
Bu arada, Slovenya’da 2014 yılının Ağustos ayında çekilen yukarıdaki fotoğraf da efsane avcılarını heyecanlandırmıştı. National Geographic’ten Eva Klevska, Celje şehrinde vurulan bir karacanın kafatasının fotoğrafını çekti. Kafatasında nadir görülen bir şekil bozukluğu dikkat çekiyor. Normalde 2 adet boynuzu olması gereken hayvanda tek, upuzun bir boynuz bulunuyor. Tek boynuzlu karacanın oldukça nadir olduğunu belirten uzmanlar, hayvanın muhtemelen genç yaşlarında yaralandığını, bu yüzden de boynuzlarında bir şekil bozukluğu olduğunu ifade ediyor.
Kimse unicorn efsanesinin nasıl ortaya çıktığı ve at, keçi gibi hayvanlarda simgeleştiği konusunda fikre sahip değil. Ayrıca bu hayvanların neden bir masal veya büyü karakteri haline dönüştükleri de bilinmiyor.