Türk araştırmacıdan enerji sorununa uçurtmalı çözüm (Video)

ABD’deki Türk bilim adamı Burak Gözlüklü’nün uzay ve havacılık tasarımları dikkat çekiyor.

Dünyanın en saygın üniversitelerinden Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)’de çalışmalarını sürdüren genç bilim insanı Burak Gözlüklü, günümüzün en önemli sorunlarından biri olan enerji ihtiyacına uçurtmayla çözüm bulmuş.

Voice of America’nın haberine göre, 2016 yılında Tesla’nın California eyaletindeki Palo Alto’daki tasarım ofisinde Model 3 arabası üzerine de çalışma fırsatı bulan Gözlüklü, kendini tekrar edebilen ve büyüyen drone teknolojileri ile enerji emen sistemler gibi tasarımlar üzerinde uzmanlaşmış.

Büyük hedeflerle yola çıkan Gözlüklü’nün son çalışması ise, temiz ve yenilenebilir enerji türü olan rüzgarı kullanarak yüzlerce eve enerji sağlayabilecek boyutta. Genç bilim adamı, ‘ElectroKite MIT Delta-V’ adını verdiği buluşu hakkında şu bilgileri veriyor:

1610582_original
Burak Gözlüklü

“Rüzgar tribünlerinin doyum noktasına ulaştığı bir büyüklük var. Çok büyük yapılar olduğu için çok fazla enerji üretemiyorsunuz. Fakat bizim üzerinde çalıştığımız uçurtma ile daha küçük bir alanda, örneğin; bir araba boyutunda bir yapıyla bir kaç yüz kilovatlık bir enerji elde edebiliyorsunuz ki bu yüzlerce eve enerji sağlamak demek. Bizim katkımız da, MIT’deki çalışmalarımıza istinaden yapay zeka yöntemleriyle bu uçurtmayı kontrol etmek. Tesla gibi birçok elektrikli araba ve kendi kendini kullanan araçlar bu gibi teknolojiler kullanıyor. Biz bu yaklaşımı uçurtma yoluyla yapıyoruz. Yapay zeka bu uçurtmayı kullanırken ve onu yönetirken, elde ettiği enerjiyi maksimize edebiliyor. Çok fazla enerji elde edebiliyor ve bunu bir şekilde kendisi ayarlayabiliyor. Şu an için prototip aşamasındayız.”

2006 yılında mezun olduğu ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nde okurken Metalurji Bölümü’nde yan dal yapan Burak Gözlüklü, mezuniyetinin ardından yine makine mühendisliğinde yüksek lisans ve havacılık alanında doktora yapmış. Bu süreçte TAİ’de çalışmaya başlayan Gözlüklü, doktorasını da tasarımını yaptığı uçak parçaları üzerine tamamlamış. Şimdiyse doktora sonrası eğitimini ‘Systems Dynamics’ grubunda sürdürüyor.

Gözlüklü ve ekip arkadaşları, enerji elde eden uçurtma projesinin dünya çapında bir ürüne dönüşebilmesi için testlerine devam edecek. Aşağıdaki animasyon klipte de rüzgar tribünleri ile uçurtma teknolojileri kıyaslanıyor:

 

Sonsuz ve temiz enerji: Nükleer füzyon

Yıldızların enerji kaynağı olan doğal bir süreç, Dünya üzerinde de taklit edilebilir mi?

Bilim insanları, sınırsız ve çevreci bir enerji kaynağı elde etme yöntemi olan nükleer füzyon hayallerini gerçeğe dönüştürmek üzere. Güneş ve diğer tüm yıldızlarda doğal süreçlerle gerçekleşen füzyon, gezegenimizde de taklit edilebilir ve fosil yakıtlar üzerine kurulu mevcut enerji kaynaklarımızdan bizleri tamamen kurtarabilir.

Nükleer kaynaşma ya da kısaca füzyon olarak da isimlendirebileceğimiz bu olayı, basitçe iki hafif elementin nükleer reaksiyonlar sonucu birleşerek daha ağır bir element oluşturması olarak açıklayabiliriz. Çekirdek tepkimesi olarak da bilinen bu tepkimenin sonucunda çok büyük miktarda enerji açığa çıkıyor.

Örneğin hidrojen bombası, hidrojen çekirdeğinin 1 milyon santigrat derecenin bile üstündeki muazzam sıcaklıkta kaynaşarak helyum çekirdeklerini meydana getirmesine dayanan bir füzyon tepkimesiydi. Ancak reaksiyonu başlatması için gereken ateşleme, küçük bir atom bombası ile sağlanmıştı.

Nükleer füzyon tepkimesi doğru kullanıldığında, limitsiz ve kolay erişilebilir bir enerji türüne çevrilerek insanlığın geleceğini aydınlatabilir. Bununla ilgili en büyük deneylerden birisi, Amerikan Enerji Bakanlığı’nın California eyaletindeki Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı’nda kurulan National Ignition Facility (Ulusal Ateşleme Tesisi)’nde yapılıyor. Aynı anda ateşlenen 192 lazer topundan 176’sı, 1 milimetre büyüklüğündeki sentetik bir elmas parçasının üst ve alt bölümlerine dünyadaki atmosfer basıncının 50 milyon katı gücünde füzyon lazer ışını uyguluyor.

livermore_lazer_atesleme_te
Lawrence Livermore Laboratuvarı Ulusal Ateşleme Tesisi’ndeki lazer topları.

Aslında bilim insanları, Jüpiter ve Neptün gibi gezegenlerin çekirdeklerini laboratuvar ortamında canlandırmış oluyor. Fizikçiler, en son deneylerinde inanılmaz boyutlardaki sıcaklığa maruz kalan elmasta meydana gelen reaksiyonları ölçtü. Dünya üzerinde hiç denenmemiş boyutta sıkıştırılan silindirik şeklindeki elmas, saate 175 bin kilometre hızındaki lazer ışınları ile büküldü. Elmas üzerinde toplam 5 trilyon pascal (5 terapascal) gücünde basınç uygulandı. (Jüpiter’in çekirdeğindeki basıncın miktarının 7 terapascal olduğu düşünülüyor.)

Açığa çıkan enerji miktarı, bu işlemin yapılması için kullanılan enerjiden daha fazla oldu. Yani pozitif nükleer füzyon için hedeflenen kırılma noktası ilk kez aşıldı. Deney, bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz hayal ürünü teknolojilerin (ışık hızına yakın bir sürat ile seyahat ve ışınlanma gibi) çok da uzak olmayan bir gelecekte gerçeğe dönüşebileceğini göstermiş oldu.

Bu alan üzerinde çalışan araştırmacıların en büyük hayali, nükleer füzyonu kontrol altına almak. ABD’deki Ulusal Ateşleme Tesisi, aslında nükleer silah araştırmaları yapmak üzerine kurulmuştu. Yaşanan teknik sorunlar, beraberinde bir takım maddi kesintileri de getirdi. Hedefler yenilendi ve silah araştırmaları yerine, yeni yakıt teknolojileri için yeşil ışık yakıldı. Tabii şimdi Amerikan hükümetinin bu teknolojiyi ne şekilde yönlendireceğine dair oluşan bazı haklı şüpheler var. Tesis yetkilileri ise füzyon enerjisinin genel kullanımının teşvik edileceği, hatta deneylerin hızlandırılması için fazladan fon sağlanacağı yönünde garanti veriyorlar.

Şüphesiz ki nükleer füzyon süreci kontrol altına alınabilirse, geleceğin en önemli enerji kaynağı olacak. Laboratuvarlarımızda Güneş ve diğer yıldızların küçük versiyonlarını oluşturarak sonsuz enerji elde etme hayalleri bir gün gerçeğe dönüşebilir.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)