Çinli bilim insanları, elmas ve kömürün hammaddesi karbon elementinin çok güçlü, elastik, hafif ve elektriği iletebilen yeni bir formunu meydana getirdi. Karbonun daha önce görülmemiş bu versiyonu, sadece bir dizi yeni özellik sunmakla kalmıyor, uygulanan yöntemle bütün elementlere yönelik benzer keşifleri şimdiden haber veriyor.
Evrendeki en bol dördüncü, insan vücudunda ise oksijenden sonra ikinci en çok kimyasal element olan karbon, dünyadaki yaşamın anahtar bileşenlerinden biri. Fiziksel açıdan karbon gibi çok fazla özelliği bulunan elementlerin sayısı az. Değişik atomik konfigürasyonları sayesinde bilinen en sert materyallerden olan elması, kaygan yapıdaki grafiti ya da bilimin yeni malzemelerinden güçlü grafeni oluşturabilirsiniz.
Nano Magazine dergisinin haberine göre, Qinhuangdao kentindeki Yanshan Üniversitesi araştırmacıları ise, karbonun yeni formunu oluşturmak için elementi 1000 derecelik bir ısıya maruz bıraktı. Daha sonra normal atmosfer basıncından 250 bin kat fazla bir basınç uyguladı. Bir dizi işlemin ardından ultra-güçlü ve süper-bükülgen bir karbon formu, yani ‘Sıkıştırılmış Camsı Karbon’ ortaya çıktı.
Bu yeni malzeme, yaygın metal ve alaşımlardan yaklaşık 5 kat daha güçlü. Esnekliği ise organik kauçuk ve silikadan fazla. Olağanüstü spesifik sıkışma mukavemeti var. (Yaygın seramiklerden 2 kat fazla). Aynı zamanda lokal deformasyonlara karşı sağlam elastik toparlanma sergiliyor. Daha önce yapılmış ısıtma ve basınç işlemlerinden farklı olarak en doğru kombinasyonun uygulandığı belirtiliyor.
Araştırmayı yürüten ekipten Zhisheng Zhao, “Bu yeni iletken materyal, yakında ulaşım araçlarının gövdelerinden robotların dış iskeletlerine, mimari yapılardan uzay gemilerine kadar sayısız alanda çığır açıcı gelişmelerin yaşanmasını sağlayabilir. Yüksek mukavemeti, olağanüstü elastikiyeti ve hafifliği sayesinde ağırlık tasarruflarının önemli olduğu uygulamalarda kullanılabilir, malzeme maliyetlerini düşürebilir” diyor.
Sıkıştırılmış Camsı Karbon’un hangi endüstrilerde kullanılacağını yakında göreceğiz. Zhisheng Zhao ve ekibi, geliştirdikleri metot sayesinde diğer elementlerin de bilinmeyen yeni formlarının oluşturulabileceğini, araştırmalarını sürdüreceklerini belirtiyor.