Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)’nın, çalışması neredeyse imkansız görülen bir motor teknolojisinin denemelerinde başarılı olduğu ortaya çıktı. Yakıt kullanmayan itici güç sistemi, uzay yolculuklarında yeni bir sayfa açabilir.
‘EmDrive’ ya da Elektromanyetik İtici olarak adlandırılan motor, İngiliz mühendis Roger Shawyer tarafından 1999’da geliştirildi. Ancak o tarihten bu yana Shawyer’ın icadı bilim dünyasında tartışmalara sebep oldu. Bazı otoriteler motoru ‘imkansız’ olarak nitelerken bazıları da test edilip üretilmesi gerektiğini savundu.
Bu sistemin çalışma prensibi; ağır, verimsiz roket yakıtı yerine, huni biçiminde bir metal kovuk içinde mikrodalgaların ileri geri sekmesi ile itiş üretilmesine dayanıyor. Mikrodalga veya kuantum boşluğu plazma iticileri olarak da açıklanan sistemin, yakıt kullanmadan elektrik üretebildiği ve itiş gücü sağlayabildiği iddia ediliyor.
MARS YOLCULUĞU 70 GÜNE İNEBİLİR
EmDrive motoru gerçekten hayata geçirilirse yaklaşık 8 aylık Mars yolculuğu sadece 10 haftaya inebilir. Güneş’e en yakın yıldız olan 4,25 ışık yılı uzaklıktaki Proxima Centauri sistemine 30 yılda gidilebilir. Günümüzün en hızlı uzay aracıyla bu mesafeyi kat etmek için 81 bin yıl gerekiyor. (1 ışık yılı = Yaklaşık 10 trilyon kilometre).
Sonunda NASA da bu sisteme kayıtsız kalamadı ve geçtiğimiz yıllar içinde ‘gizli’ testler gerçekleştirdi. NASA’nın EmDrive üzerine olan ‘Vakumdaki Kapalı Radyo-Frekans Kovuğundan Tepkisel İtiş Ölçülmesi’ adlı çalışmasına dair ilk makale internete sızdı. Makalede, vakumda 1.2 milinewton/kilowatt kuvvet üretilebildiği kaydediliyor. EmDrive özellikle ağır roket yakıtına ihtiyaç duymamasına rağmen ürettiği kuvvet ile dikkat çekiyor. Ancak görünen o ki NASA bu verimliliği artırmak üzerine henüz çalışmamış.
FİZİK KURALLARINA UYMUYOR
EmDrive ile ilgili en ilginç nokta, Newton’un Hareket yasalarından üçüncüsüne uymaması. Newton’un ortaya koyduğu bu fizik yasasına göre bir cisme, bir kuvvet etki ediyorsa, cisimden kuvvete doğru eşit büyüklükte ve zıt yönde bir tepki kuvveti oluşur. Burada dikkat edilmesi gereken bu kuvvetlerin aynı doğrultu üzerinde olduğudur. Bu yasa çoğu zaman şu cümle ile basitleştirilebilir: Her etkiye karşılık eşit ve zıt bir tepki vardır. EmDrive’ın çalışma prensibi bu kurala uymuyor. Özetle, EmDrive’ın halihazırda kabul gören fizik kanunlarını alt üst etmeden nasıl işe yaradığı tam olarak bilinmiyor. NASA araştırması şimdilik bu soruya cevap vermiyor.
YILDIZLARARASI SEYAHAT MÜMKÜN HALE GELEBİLİR
Şimdiye kadar bilimsel olarak imkansız görülen EmDrive için sonraki adım ise uzayda yapılacak testler. Önümüzdeki aylarda başlayacak olan testler ile de itiş elde edilirse tabuları yıkan bir teknoloji insanlığın hizmetine sunulabilir.
EmDrive’ın uzun dönemde başarılı olması, sistemin enerjisini Güneş panellerinden alabileceği ve bu şekilde yakıt maliyetinin sıfıra ineceği anlamına gelebilir. Uyduların maliyetleri ciddi ölçüde azalabilir. Gezegenler ve yıldızlararası seyahat daha ‘mümkün’ hale gelebilir. Gidilmesi imkansız görülen uzaklar, ulaşabileceğimiz yakınlara dönüşebilir.