Amberden 100 milyon yıllık çiçekler çıktı

Myanmar’da bulunan amberdeki çiçekler dinozorların hüküm sürdüğü çağlarda yetişti.

Görünen o ki, dinozorlarla aynı dönemlerde yaşamış canlılardan sadece böcekler amber (kehribar) taşı içinde sıkışıp kalmamış. Bilim insanları amber sayesinde tarih öncesi çağlardan günümüze ulaşan ve bütünlüğü bozulmamış 100 milyon yıl yaşında 7 küçük çiçek ortaya çıkardı.

İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre, ABD’deki Oregon Eyalet Üniversitesi araştırmacılarının Myanmar’da bulduğu ve daha önce eşi görülmemiş taç yapraksız çiçek örnekleri, milyonlarca yıl önce bölgedeki yağmur ormanlarında yetişiyordu. Reçine tabakasının içine hapsolan 3,5 – 5 milimetre büyüklüğündeki çiçekler, bu sebeple çok uzun zaman boyunca korundular. Çiçeklerin her birinin 5 yaprağının olduğu görülüyor.

antik_cicekk (3).jpg
Amberde bulunan 100 milyon yıllık çiçekler.

Araştırmayı yürüten ekipten fahri profesör George Poinar Jr, şunları söylüyor: “Amber, çiçekleri öyle güzel muhafaza etmiş ki sanki bahçeden toplanmış gibiler. Dinozorlar, çiçeklerin bulunduğu dalları bir araucaria (orman çamı) ağacının kabuğundaki reçinelerin içine devirmiş olabilir. Böylece bozulmadan fosilleştiler. Araucaria ağaçlarının akrabaları olan kauri çamları günümüzde Avustralya ve Yeni Zelanda’da bulunuyor. Bu ağaçlar hava koşullarına dirençli özel bir reçine üretiyor.”

Günümüzde benzerleri olmayan bu nesli tükenmiş 7 çiçeğe Yunanca ‘5 kanatlı’ anlamına gelen ‘Tropidogyne pentaptera’ adı verildi. Geçtiğimiz aylarda yine amber içinde benzer çiçekler bulunmuş, onlara ise ‘Tropidogyne pikei’ ismi verilmişti. İki çiçek türü de günümüzde hala var olan odunsu bitki türü Cunoniaceae ailesinde sınıflandırıldı.

Bilim insanlarına göre, çiçeklerin bulunduğu antik yağmur ormanı, Gondwanaland adı verilen bir süper kıta üzerinde bulunuyordu. Bu dev kıta, paleozoik ve mezozoik dönemde parçalanarak bugünkü farklı kıtalar görünümüne ulaştı. Cunoniaceae ailesi fosillerine bu nedenle Myanmar ve Avustralya’da rastlanabiliyor.

Bitkilerden salınan reçine veya çeşitli sıvıların katılaşmış hali olan amberlerin içinde milyonlarca yıl öncesine ait canlılar mükemmel bir şekilde korunabiliyor. Aşağıda çiçek fosillerinin diğer fotoğrafları yer alıyor:

antik_cicekk (1)

antik_cicekk (4)

antik_cicekk (2)

antik_cicek


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Okyanusun en derin noktasındaki gizemli ses

Dünyanın en derin yeri Mariana Çukuru’nda bilinmeyen canlı türüne ait olabilecek bir ses kaydedildi.

Bilim insanları, Pasifik Okyanusu’nda bulunan ve dünyanın en derin yeri olan Mariana Çukuru’nda henüz açıklayamadıkları bir ses kaydetti. 10 bin 994 metre derinlikteki çukur, okyanusun batısında, Mariana Adalarının doğusunda yer alıyor.

ABD’deki Oregon Eyalet Üniversitesi’ne bağlı Hatfield Deniz Araştırmaları Merkezi’nden uzmanlar, çukurun en derin bölgesi Challenger noktasına bir hidrofon indirdi. (Su altında kullanılmak üzere hazırlanmış bir çeşit mikrofon). Alıcıya yansıyan tuhaf seslere ‘Batı Pasifik Biotwang’ı adı verildi. (Yukarıdaki videoda yayınlandı). Sesin kaynağına yönelik en büyük teori, daha önce bilinmeyen ve o derinliklere yakın sularda yüzebilen bir balinaya ait olabileceği yönünde.

3,5 saniyelik ses, 38 hertz – 8 bin hertz frekans aralığında duyuluyor. Araştırmaya katılan Sharon Nieukirk, “Düşük frekanslı inleme kısmı tipik balina sesi ancak sesin tamamı gerçekten eşsiz ve daha önce kaydedilmemiş türden. Bu derinliklere inebilen balina türü bilmiyoruz” dedi.

Mariana Çukuru o kadar derin ki Everest’i ters çevirip başını bu noktaya denk getirsek dahi yüzeye 1 kilometrelik mesafe kalırdı. Yapılan son ölçümlere göre en derin noktası yaklaşık 10 bin 994 metre, uzunluğu 2 bin 542 metre, genişliği ise 69 kilometre. Sharon Nieukirk ve ekibinin araştırma sonuçları Acoustical Society of America dergisinde yayınlandı.

Aşağıdaki sesler ise 2015 Temmuz’unda, Mariana Çukuru yakınlarında gerçekleşen 5 büyüklüğündeki deprem sırasında kaydedildi: