GÖKHAN ‘ABDULLAH’ ÖZTÜRK / İSTANBUL
Bilim insanları, fizik kurallarının teoride zaman yolculuğuna izin verdiğini iddia ediyor. Madem öyle, insanlar neden henüz kronolojik gezginlere dönüşemedi?
Filmlerde ve bilim kurgu edebiyatında, zaman yolcuları genellikle bir makinenin içine adım atar ve hop – kaybolurlar. Ardından anında kovboyların, şövalyelerin veya dinozorların arasında yeniden belirirler. Bu eserlerin gösterdiği şey temel olarak ‘zaman teleportasyonudur.’
Araştırmacılar, bu kavramın gerçek dünyada hayata geçirilebileceğini düşünmüyor, bununla birlikte zaman yolculuğunu da saçmalık olarak görmüyorlar. Aslında, fizik kuralları kronolojik atlamaya izin verebilir, ancak şeytan ayrıntılarda gizli.
KARADELİK’TEKİ BİR SAAT, DÜNYA’DA BİN YIL DEMEK OLABİLİR
Scientific American‘ın haberine göre, yakın geleceğe zaman yolculuğu yapmak kolay: Şu anda bir saniye, bir saniye oranında yapıyorsunuz zaten ve fizikçilere göre bu oran değişebilir. Einstein’ın İzafiyet Teorisine göre, zamanın akışı, ne kadar hızlı hareket ettiğinize bağlı. Daha hızlı seyahat ederseniz, saniyeler daha yavaş geçer. Yerçekimi de saatleri etkiler, yakınınızdaki yerçekimi ne kadar güçlüyse, zaman o kadar yavaş ilerler.
ABD’deki Drexel Üniversitesi’nden kozmolog Dave Goldberg, nötron yıldızlarının yüzeyi yakınında veya hatta Dünya’nın yüzeyinde zamanın uzakta olduğundan daha yavaş aktığını, ancak bu etkinin hissedilmeyecek kadar küçük olduğunu söylüyor.
Bununla birlikte, yerçekiminin olağanüstü olduğu bir karadeliğin kenarında vakit geçiren bir kişi için yalnızca birkaç saat geçerken, o sırada Dünya’daki biri için bin yıl geçebilir. Karadeliğe yakın olan kişi, Dünya’ya geri dönerse bin yıl geleceğe seyahat etmiş olur.
Bilim insanları uzun yıllardır bu konu üzerinde ciddi çalışmalar yapıyor ve paradoksları aşmaya çalışıyor. İsveç’teki Nordic Teorik Fizik Enstitüsü’nden Fabio Costa, zamanda yolculuk için ilk teorinin, 1920’lerde yazılan bir senaryo ile başladığını belirtiyor. Bu, avuçlarınız arasında rulo haline getirilmiş olan ve hızla dönen büyük bir silindirin, uzay-zamanı da yanına alarak zamanda yolculuk yapılabilmesini sağlayabileceği fikriydi.
KAPALI ZAMANSAL EĞRİ TEORİSİ
Bir nesnenin geçmişe seyahat etmeyi sağlayabileceği anlayışı, bilim insanlarının ‘kapalı zamansal eğriler’ olarak adlandırdıkları bir fenomen keşfetmelerinden yıllar sonra, 1970’lerde ortaya çıktı.
“Kapalı zamansal eğri, her zaman kendi perspektiflerinden ileriye doğru seyahat eden hayali bir gözlemcinin yolunu tanımlar ve bir noktada başladıkları yerde, aynı zamanda ve mekanda kendisini bulur, bir döngü oluşturur” diyor Costa: “Bu, yerçekimi tarafından eğriltilen bir uzay – zaman bölgesinde mümkündür. Einstein [kapalı zamansal eğriler hakkında] okudu ve bu fikirden çok rahatsız oldu. Bununla birlikte, bu fenomen sonraki araştırmaları teşvik etti.”
Bilim insanları, 1980’lerde zaman yolculuğunu daha da ciddiye almaya başladı. Örneğin, 1990 yılında Rus fizikçi Igor Novikov ve Amerikalı fizikçi Kip Thorne, kapalı zamansal eğriler hakkında bir araştırma makalesi üzerinde işbirliği yaptılar. Costa’ya göre, zaman makinesinin nasıl inşa edilebileceği ve nasıl çalışacağı üzerine ilk çalışma buydu.
Zaman yolculuğu ile ilgili problemleri araştırdılar. Örneğin, bir bilardo topunu zaman makinesine attığınızda ve o geçmişe yolculuk edip geçmişteki kendisiyle çarpışacak şekilde ilerlediğinde, bu şimdiki kendisinin zaman makinesine girmesini engelleyecek bir şekilde etkileşime girer miydi? “Bu bir paradoksa benziyor” diyor Costa.
SÜREKLİ ENGELLERLE KARŞILAŞILAN PROBLEMLİ BİR KONU
ABD’deki Rhode Island Üniversitesi’nden Gaurav Khanna ise şunları söylüyor: “1990’lardan bu yana, zaman zaman ilgi odağı olan bir konu olmasına rağmen, zaman yolculuğu için büyük bir çığır açılması gerçekleşmedi ve bugün alanın pek aktif olmadığını görüyoruz. Bunun nedeni, tüm zaman makinesi modellerinin problemlerle dolu olması. Bazı çekici özelliklere, belki de bazı potansiyele sahip olabilir, ancak daha sonra ayrıntıları çözmeye başladığınızda, hep engellerle karşılaşırsınız.”
Örneğin, çoğu zaman yolculuğu modelleri negatif kütle gerektirir. (Albert Einstein’ın E = mc²’yi keşfettiği zaman açığa çıkan negatif enerji) Teoride, en azından, elektrik yükü pozitif veya negatif olabileceği gibi kütle de olabilir – ancak negatif kütle örneği henüz bulunmadı. Neden zaman yolculuğu böyle egzotik bir maddeye bağlı? Evrende bir noktayı diğerine bağlayan bir uzay-zaman tüneli olan ‘solucan deliğini’ açık tutmak için.
Goldberg’e göre, negatif kütle olmadan, yer çekimi bu tüneli çökmeye zorlar. Bunu, solucan deliğini geçmek isteyen pozitif kütle veya enerjiye karşı koymak olarak düşünebilirsiniz.
Khanna ve Goldberg, negatif kütleye sahip maddenin varlığının olası olmadığı konusunda hemfikir. Ancak Khanna, bazı kuantum fenomenlerinin çok küçük ölçeklerde negatif enerji için umut verdiğini belirtiyor. Ne yazık ki bu, gerçek bir zaman makinesi için gereken ölçekte değil.
‘NEGATİF MADDEYE’ İHTİYAÇ DUYMAYAN BİR YÖNTEM
Bu zorluklar, Khanna ile Massachusetts Dartmouth Üniversitesi’ndeki lisansüstü öğrencisi olan Caroline Mallary’yi, bir zaman yolculuğu projesinde çalışmaktan vazgeçirmemiş. Mallary ve Khanna, negatif kütleye ihtiyaç duymayan bir teorik zaman makinesi tasarlamışlar. Basitçe ifade edilirse, Mallary’nin fikri, her biri düzenli maddeden yapılmış iki paralel araba içeriyor. Biri park edilirken diğerini aşırı hızlandırırsanız, aralarında kapalı bir zaman benzeri eğri oluşuyor.
Basit, değil mi? Ancak Mallary’nin modeli negatif maddeye ihtiyaç duyulmasını ortadan kaldırsa da, başka bir engel ortaya çıkarıyor: Zaman yolculuğunda faydalı bir şekilde uzay-zamanı etkileyeceği için arabaların içinde sonsuz yoğunluğa ihtiyaç var. Ancak sonsuz yoğunluk, maddeyi bir “tek noktaya” sıkıştıran bir karadelikte bulunabilir. Modelde, her bir arabanın böyle bir “tek nokta” içermesi gerekiyor. Zaman yolculuğu konusunda aktif bir araştırma yapılmamasının sebebinin bu olduğu belirtiliyor.
EVRENİN KESTİRME YOLLARI: ‘SOLUCAN DELİKLERİ’
Diğer araştırmacılar, evrendeki bir noktadan diğerine uzanan bir uzay-zaman tüneli olan ‘solucan deliği’ içeren zaman yolculuğu modelleri oluşturdular. “Evrende bir kısayol olarak düşünülebilir” diyor Goldberg. Solucan deliğinin bir ucunu ışık hızına yakın hızlara hızlandırmayı ve sonra nereden geldiğine geri göndermeyi hayal edin. “Bu iki taraf senkronize değil artık” diyor. “Biri geçmişte, diğeri gelecekte.” Aralarında yürüyün ve zaman yolculuğu yapmış olursunuz.
Başka bir yöntem, bir ucu büyük bir çekim alanına -örneğin bir karadelik- yaklaştırırken diğer ucunu daha küçük bir çekim alanına yakın tutarak bir solucan deliği oluşturmak. Böylece, büyük çekim kuvveti tarafında zaman yavaşlar ve bir parçacığın veya kütle bloğunun, solucan deliğinin diğer tarafına göre geçmişte kalmasına olanak tanır.
Ancak solucan deliği oluşturmak için negatif kütleye ve enerjiye ihtiyaç var. Normal kütleden oluşturulan bir solucan deliği yerçekimi nedeniyle çöker. “Çoğu tasarımın benzer sorunları var” diyor Goldberg. Teorik olarak mümkün olsalar da, şu anda yapılmaları mümkün değil, tamamen kalorisiz ama güzel tadı olan bir pizza yapmaya benzer bu durum.
AHLAKİ SORUN: ÖZGÜR İRADE NEREDE?
Bu ayrıca şöyle bir paradoksu da beraberinde getiriyor: Eğer geçmişe gidip büyük babanızı çocuk sahibi olmadan öldürürseniz, doğamazsınız ve bu nedenle zaman yolculuğu yapamazsınız ve dolayısıyla büyük babanızı öldüremezsiniz. Ve yine de oradasınız.
Karmaşıklıklar, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü felsefecisi Agustin Rayo’yu devreye sokuyor. Çünkü konudaki soru işaretleri, nedensellik ve kronolojiyi sorgulamanın yanı sıra, özgür iradeyi de şüpheli hale getiriyor: “Fiziksel olarak geçmişe gidebileceğinizi söylüyorsanız, neden büyük babanızı öldüremiyorsunuz? Sizi ne durduruyor? Özgür müsünüz?”
Rayo, aslında zaman yolculuğunun özgür irade ile uyumlu olabileceğini düşünüyor. “Geçmişte olanlar artık geçmişte kalmıştır” diyor. “Eğer dedemin çocukları olacak kadar yaşadığı doğruysa, zaman yolculuğu ile geri gidip bunu değiştiremeyiz. Denersem neden başarısız olayım? Geçmiş hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığımdan dolayı bunu bilemiyorum. Bildiğim tek şey, bir şekilde başarısız olacağım.”
Yani dedenizi öldürmek için gittiğinizde, belki de yolda bir muz kabuğuna takılıp kayacaksınız veya otobüsü kaçıracaksınız. “Bunun yapmamanız için özel bir güç bulacağınız anlamına gelmediği gibi” diyor Costa, “Sıradan nedenlerle başarısız olacaksınız.”
KİMSE HENÜZ GELECEKTEN GELMEDİ
2020’de Costa, o zamanlar Avustralya’daki Queensland Üniversitesi’nde lisans öğrencisi olan Germain Tobar ile benzer bir fikrin altında yatan matematik üzerinde çalıştı: Zaman yolculuğu ancak paradokslar olmadan ve seçim özgürlüğü – özgür irade ile mümkün olabilir.
Goldberg, bir şekilde onlarla aynı fikirde. “Eğer zaman yolculuğu mümkünse, tarihin tutarlı bir görünümünü üretecek şekilde inşa edilecek. Çünkü tüm diğer fiziksel yasalarımızın yapıldığı şekilde bu gerçek olabilir.”
Geçmişe yönelik zaman yolculuğu yapılabilir mi, bunun geleceği hakkında kimse net bir şey bilmiyor. Ve şimdiye kadar, zaman yolcuları bize bunun hakkında bir şeyler söylemek için gelecekten gelmediler.
—-
(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)