Dünyanın en derin yerinde yaşıyor (Video)

Mariana Çukuru’na gönderilen robotik kamera, olağanüstü basınca dayanan bu canlıyı görüntüledi.

Suda bir hayalet gibi süzülen bu gizemli yaratık, Pasifik Okyanusu’nda bulunan ve dünyanın en derin yeri olan Mariana Çukuru’nda ilk kez 2014’te görüntülendi. 10 bin 994 metre derinlikteki çukur, okyanusun batısında, Mariana Adalarının doğusunda yer alıyor.

Uluslararası bir araştırma ekibinin dibe gönderdiği robotik kameraya takılan balık, Japonya çukurunda 6 bin – 8 bin metre derinlikte yaşayan pembe deniz salyangozu Pseudoliparis amblystomopsis’in rekorunu kırdı. 8 bin 143 metre derinlikte görüntülenen balık, aşırı derinlerde yaşamakta çok hünerli olan bir hadal deniz salyangozu da olabilir ama araştırmacılar emin değil.

İskoçya’daki Aberdeen Üniversitesi’nden Alan Jamieson, “Bu balık gibisini daha önce ne gördük ne de biliyoruz” dedi. Hawaii Üniversitesi’nden Jeff Drazen ve Patty Fryer, uluslararası ekibin Mariana Çukuru’na yaptığı 30 günlük araştırma seferine başkanlık etti. Bu araştırma, Hadal Ekosistem Araştırmaları (HADES) adlı, okyanusun en derin noktalarını araştırmaya yönelik programın bir parçasıydı. Ekip video çekmek ve çukuru araştırmak için Hadal Lander aracından faydalandı. Bilim insanları bu araştırma kapsamında süper dev bir kafadanbacaklı ve bir de yeni deniz salyangozu türü keşfetti.

Mariana Çukuru’ndaki korkunç basınç, 1,086 bar veya 108,6 megapaskal olarak ölçülüyor. Bu basıncı şöyle izah edebiliriz: 1 insanın 30 santimetreye 30 santimetrelik bir alana (yaklaşık olarak dik durduğumuzda yere bastığımız alan) uyguladığı basıncın neredeyse 10 bin katı. Yani üzerinize 10 bin adet 100 kilogramlık insanın çıktığını düşünün. İşte görüntülerdeki balık böyle bir ortamda yaşıyor. Bu derinlikteki sıcaklığın 1-4 santigrat derece civarında olduğu belirtiliyor.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Pasifik’in derinliklerinden 5 ilginç canlı (Video)

Venüs sinekkapan anemonu, zehirli zıpkın dolu ağzını açıp kapatarak avını bekliyor.

Amerika Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA)’dan biyologlar, Pasifik Okyanusu’ndaki Samoa bölgesinde üç haftalık keşif gezisini tamamladı. NOAA ekibi, karanlık derinliklerde yaşayan ve daha önce hiç görmediğimiz ya da çok nadir rastlanılan deniz canlılarının görüntüleriyle döndü.

Science Alert’in haberine göre, Okeanos Explorer keşif gemisini kullanan araştırmacılar, 16 – 26 Şubat tarihleri arasında okyanusun yaklaşık 4 kilometre derinliklerine kadar inerek birbirinden farklı yaşam formlarını inceleme fırsatı yakaladı. İşte bu birbirinden ilginç canlılardan bazıları..

5 – Rainbow Ctenophore (Gökkuşağı Denizanası)

Yukarıdaki klipte daha önce çekilmiş bir örneği gösterilen Gökkuşağı Denizanası, Vailulu’u denizaltı dağında, aktif bir volkanın yakınlarında görüldü. Araştırmacılara göre canlının üzerindeki parıltılar, gerçek ışık değil, bir dizi saç benzeri tüylü uzantı. Denizanası karanlık sularda yüzerken üzerindeki uzantılar ışığı kırarak gökkuşağı renkleri benzer yansımalar meydana getiriyor. NOAA’nın elde ettiği en yeni görüntüsüne buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz: Okeanos Explorer.

4 – Venus Flytrap Anemone (Venüs Sinekkapan Anemonu)

Bir NOAA araştırmacısı, bu ürkütücü avcı hakkında, “Ölü bir Iridogoria mercanının tepesinde yer alan güzel, ama belki de uğursuz bir canlı” yorumunu yapıyor. Çiçek benzeri garip yaratığın parlak pembe ağzında avına zehir enjekte eden mikroskobik zıpkınlarla donatılmış iğne dokunaçları yer alıyor.

3 – Cosmic Jellyfish (Kozmik Denizanası)

Uzayın derinliklerinden gelen bir UFO’ya benzetilen bu sıradışı canlı, yaklaşık 3 kilometre derinlikte, Utu denizaltı dağı yakınlarında görüntülendi. Rhopalonematidae ailesine ait olan denizanasının bel kısmından dikey olarak uzanan kanallar görülüyor. Kanalların üzerinde de yumurtalıklar dikkat çekiyor.

2 – Hydroid (Hidroid)
hidroid
Cook Adaları yakınlarındaki Leoso denizaltı dağında, yaklaşık 3 bin 770 metre derinlikte görülen ve tek başına yaşayan bir deniz canlısı. NOAA’nın elde ettiği en yeni görüntüsüne buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz; Okeanos Explorer

1 – Armored Searobin (Zırhlı Searobin – Öksüz balığı)

Bu balığın en ilginç yanı, incecik “bacaklarıyla” okyanus tabanında yürüyor olması. Balık, kanatlarının altından gelen bu uzantıları yürümek için kullanıyor. Burnunun iki yanında öne doğru uzanan boynuz benzeri çıkıntıları, ağzının önünde kollara ayrılmış “bıyıkları” ve kelebeklere benzeyen geniş kanatları ile olağanüstü bir görünüm sergiliyor.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Dünyanın en büyük yanardağı Pasifik’te bulundu

Aktif olmayan Tamu Masifi, okyanus tabanında 650 kilometre genişliğinde bir alanı kaplıyor.

ABD’deki Houston Üniversitesi’nden bilim insanları, dünyanın en büyük volkanının Pasifik Okyanusu’nun derinliklerinde olduğunu bildirdi. Yanardağ milyonlarca yıldır aktif değil.

Üniversite bünyesindeki Dünya ve Atmosfer Bilimleri Departmanı’nın, aylık Nature Geoscience dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, Japonya’nın 1600 kilometre doğusundaki aktif olmayan Tamu Masifi (dağ kitlesi) yeryüzündeki en büyük volkan özelliği taşıyor.

GÜNEŞ SİSTEMİNİN EN BÜYÜKLERİNDEN BİRİ

En yüksek noktası deniz yüzeyinin 2 bin metre derinliğinde olan volkan, okyanus tabanından 6.4 kilometre yüksekliğe kadar uzanıyor. 130 ila 145 milyon yıl önce şeklini alan dağ kitlesi, 450 kilometre uzunluğunda ve 650 kilometre genişliğinde bir alanı kaplıyor. Bu da yaklaşık olarak ABD’nin New Mexico eyaletinin genişliği anlamına geliyor. Volkandaki son patlamanın, dağ şeklini aldıktan birkaç milyon yıl sonra gerçekleştiği tahmin ediliyor.

yan

260 bin kilometrekarelik bir alanda yükselen dev volkan, sadece Dünya’nın değil, Güneş sistemindeki diğer gezegenlerde keşfedilen devasa yanardağlar ile hemen hemen aynı boyutlarda. Tamu Masifi, Mars’ta gözlemlenen en büyük yanardağ Olympus Mons’tan sadece yüzde 20 oranında daha küçük. Tamamı bazalttan oluşan devasa volkanın yamaçlarında keskin bir eğim olmadığı, yüksekliğin geniş bir alana yayıldığı görülüyor.

20 YILLIK ARAŞTIRMA

Houston Üniversitesi’nden profesör William Sager, bölgeyi araştırmaya 20 yıl önce başladıklarını belirterek, “Tamu Masifi’nin tek bir volkan mı, yoksa su altı Shatsky Rise sıradağlarının bir parçası mı olduğu belirsizdi. Araştırma gemimizle birçok numune aldık. Merkezdeki tek bir kaynaktan püskürme olduğunu belirledik. O, dünyada şu ana kadar keşfedilen en büyük tek ağızlı yanardağ” açıklamasını yaptı. Tamu Masifi araştırmalarının Dünya’da ya da başka gezegenlerdeki dev yanardağların nasıl oluştuğuna yönelik önemli ipuçları vereceği belirtiliyor.