Time: “Ukrayna’nın gizli silahı Türk drone’ları”

ABD merkezli Time dergisi, Rus işgaline karşı Ukrayna’nın gizli silahının, Türk yapımı Bayraktar TB2 silahlı insansız hava araçları olduğunu yazdı.

Twitter’da viral hale gelen aşağıdaki videoda, bir Rus konvoyundaki karadan-havaya füze sisteminin doğrudan isabet alıp büyük bir patlama ile imha edilişi yer alıyor.

https://twitter.com/ArmedForcesUkr/status/1497997019515961347

Billy Perrigo imzalı haberde, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin hesabında yayınlanan bu siyah beyaz görüntülerin, son günlerde sosyal medyada ortaya çıkan ve Ukrayna drone saldırılarının Rus kuvvetleri üzerindeki yıkıcı etkisini gösteren birkaç görüntüden biri olduğu belirtiliyor. Bir Ukrayna drone tesisindeki bilgisayar ekranının cep telefonu kaydı gibi görünen videoda, drone’nun saldırısı sonrası, tesisteki insanların alkışları ve bağırışları duyulabiliyor.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından “Korkun düşmanlar! Dünyamızda size barış olmayacak!” başlığı ile verilen video, iki gün içinde Twitter’da 3 milyondan fazla kez izlendi.

Haberde, “Bu videonun ve Twitter’da dolaşan diğer benzer videoların yıldızı, Ukrayna ordusunun son günlerde Rus kuvvetlerine karşı giderek daha fazla konuşlandırdığı bir tür Türk İHA’sı olan Bayraktar TB2. Ukrayna ordusu, Bayraktar insansız hava araçlarının bir tank ve iki karadan havaya füze sistemini bir gecede imha ettiğini söyledi” denildi.

Twitter’da paylaşılan diğer videolarda da, ordunun 2021’den beri kullandığı Bayraktar insansız hava araçlarının, Rus yakıt konvoyu ve bir grup ikmal kamyonunu havaya uçurduğu görülüyor.

Time’ın haberinde, “Türk drone’ları küçük ve hafif (ABD ordusunun Reaper drone’undan yaklaşık yedi kat daha hafif), bir seferde 30 saate kadar gökyüzünde kalmalarını sağlayan 12 metrelik kanat açıklığına sahip. Her drone, onları üreten şirket olan Baykar Technologies’in tanıtım materyallerine göre dört lazer güdümlü füze taşıyabiliyor” ifadeleri kullanıldı.

BAYRAKTAR DRONE’LARININ UKRAYNA’DAKİ ETKİSİ

Habere göre, ABD’li ve Avrupalı ​​askeri analistler, Ukrayna’nın insansız hava aracı saldırılarının Rus ilerlemesini yavaşlatmadaki erken başarılarına katkıda bulunduğunu ve Rus ordusunun beklenmedik zayıflıklarını ortaya çıkardığını söylüyor. Analistler, belki de daha önemlisinin videoların Ukrayna’nın bilgi savaşının giderek daha belirgin bir parçası haline geldiğini, Rus işgalcilere düşmanlarından korkmaları için bir neden verdiğini ve yaklaşan ağır bir askeri işgalin korkuları arasında Ukrayna’nın morali için hayati bir destek sağladığını ekliyor. Uzmanlar, bunlara rağmen, drone’ların savaşın uzun vadeli gidişatını değiştirme ihtimalinin düşük olduğunu iddia ediyor.

Türk askeri ve havacılık analisti Arda Mevlütoğlu, Time’a yaptığı açıklamada, “Ukrayna ordusu tarafından yayınlanan görüntüler, Rus hava savunma sistemindeki ciddi kusurları gösteriyor ve bu birçok gözlemci için sürpriz oldu. Görüntüler ayrıca psikolojik savaş için de çok faydalı” dedi.

Haberde şu ifadelere yer verildi: “Güçlü drone’lar, bir zamanlar ABD ordusunun uzmanlık alanıydı. Ancak teknoloji son yıllarda daha yaygın hale geldi ve şimdi birçok 21. yüzyıl savaş alanının demirbaşlarından biri. Ve Türkiye şu anda önde gelen bir tedarikçi. Son iki yılda Türk Bayraktar insansız hava araçları sadece Ukrayna’da değil, Etiyopya, Azerbaycan, Libya ve Suriye’de de ortaya çıktı. Geçen yıl Etiyopya’da, hükümet insansız hava araçlarıyla geri püskürtmeden önce bir isyancı güç başkent Addis Ababa’ya yaklaşıyordu. 2020’de Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmalarda, Türk insansız hava araçları, Azerilerin bir Rus müttefiki olan Ermenistan’a karşı kazandığı zaferde belirleyici oldu.”

20 Mart 2019’da Ukrayna’daki Hmelnitski askeri üssünde bir test uçuşundan önce bir Bayraktar TB2 /  (Mykola Lararenko)

AVIATION WEEK’TEN TONY OSBORNE: “BAYRAKTAR’LAR BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATTI”

Havacılık endüstrisine odaklanan bir yayın organı olan Aviation Week’in Londra büro şefi Tony Osborne, Time’a yaptığı değerlendimede, “Son yıllarda Bayraktar’lar gerçekten ünlü başarılara imza attı. Artık hepsinin en ünlü drone olduğunu iddia ediyorum” diye konuştu.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin yayınladığı videolar, Bayraktar drone’larının neden tercih edildiğine dair önemli veriler ortaya koyuyor: Düşman güçlerine orantısız hasar verebilmeleri, diğer drone’lardan çok daha ucuza temin edilebilmeleri ve düşük risk altında olmaları.

Osborne, Bayraktar insansız uçaklarının her birinin tek haneli milyonlarca dolarlık bir maliyetle Ukrayna’ya satıldığını tahmin ediyor – ancak videoda imha edilen Rus karadan havaya füze sisteminin değeri 50 milyon dolara kadar çıkabilir.

Tony Osborne, “Bayraktar’larla ilgili en önemli şey, ucuz olmaları ve ucuz olduklarında onları kaybetme konusunda o kadar da endişeli olmamanız. Onları bir kavgaya atabilirsin ve dün gördüğümüz gibi dramatik bir vuruş yaparlarsa, aniden yıpratma savaşını kazanırsın” diyor.

Osborne, Ukrayna’nın operasyonel cephaneliğinde yaklaşık 20 Baykar uçağı olduğunu tahmin ediyor. Aralık ayında Bloomberg, yetkililere atıfta bulunarak Ukrayna’nın iki düzine daha sipariş verdiğini duyurmuştu. Baykar, yorum taleplerine yanıt vermemişti.

TÜRKİYE’NİN DRONE GÜCÜNDE BÜYÜYEN ROLÜ

Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House’da Türk ve Ortadoğu siyaseti uzmanı olan Galip Dalay, Time’a yaptığı açıklamada, “Bir NATO üyesi olan Türkiye için, Ukrayna’ya insansız hava aracı satışları askeri çıkarlarıyla uyumlu – yani Karadeniz bölgesindeki güç dengesini korumak için” diyor.

Haberde, “Bayraktar İHA’ları, özel bir şirket olan Baykar Technologies tarafından üretilirken, İHA’lar yaygın olarak Türk dış politikasının bir kolu olarak görülüyor. Şirketin baş teknoloji sorumlusu Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı. Şirketin CEO’su ve Selçuk’un kardeşi Haluk Bayraktar, Mayıs 2021’de bir web semineri sırasında “ABD, Çin, İsrail gibi ülkeler Ukrayna’ya silahlı İHA satmayı reddetti. Türkiye, Ukrayna’ya bu teknolojiyi satmayı kabul eden tek ülkeydi” dediğini hatırlatıyor.

Türk dış politikası, Rus ve Türk güçlerinin karşı karşıya geldiği tüm savaş alanları olan Suriye, Libya ve Azerbaycan’da Bayraktar insansız hava araçlarının varlığını canlandırdı. Galip Dalay, “İHA’lar Türkiye’ye jeopolitik bir avantaj sağlıyor. Libya veya Suriye gibi yerlerde konvansiyonel savaşa girmek bir şey, ancak insansız hava araçları kullanmak başka bir şey. Drone’lar Türkiye’nin işini kolaylaştırıyor” şeklinde konuştu.

Time’ın haberi şu ifadelerle sonlanıyor: “Bayraktar insansız hava araçlarının Rus konvoylarına ‘ölüm ziyareti’ yaptığı videolar, moral vermek için Ukrayna ordusu tarafından neredeyse kesin olarak paylaşılıyor. Ancak Kiev’e doğru ilerleyen büyük bir Rus aracı konvoyu yüzünden, drone saldırılarının videolarından kaynaklanan herhangi bir Ukrayna moralinin kısa ömürlü olması da muhtemel. Baykar ise bunun meyvelerini ileride toplamaya kararlı.”

Galip Dalay, son olarak şunları söylüyor, “Artık Türkiye’nin büyüyen bir savunma sanayisi olduğuna göre, eşyalarınızı savaşta test edilmiş olarak sergilemek istiyorsunuz. Bu tür çatışma bölgeleri, Türk drone endüstrisi için önemli bir PR haline geldi.”


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Buzun altında ‘unutulan’ gizli üs

ABD’nin Grönland’da buzun altına inşa ettiği nükleer üs, erime sürerse çevreyi tehdit edecek.

ABD’nin soğuk savaş yıllarında Rusya’ya karşı Grönland’daki buz tabakasının altında inşa ettiği gizli askeri üs, kapatılmasından yıllar sonra küresel ısınmanın yol açtığı erime ile ortaya çıkabilir. Üstelik buzun derinliklerinde bırakılan radyoaktif kirliliğin yayılma tehlikesi de bulunuyor.

Popular Science dergisinin haberine göre, 1951’de ABD hükümeti, Sovyet saldırılarından korunmak amacıyla Grönland boyunca kamplar ve test alanları inşa etmek için Danimarka ile bir anlaşma yaptı. Grönland kıyılarından içeriye doğru yaklaşık 200 km’lik bölgeye konuşlandırılan Century Kampı, 200 asker barındıracak, kutup araştırmaları yapacak, derinliklerdeki antik buz tabakalarını sondajlayacak ve hatta gizli nükleer füzeleri test edecek bir yapıda buz içinde inşa edildi.

1967’de Century Kampı’nın ve diğer yerleşkelerin görevlerine son verildi. Üsler kapatıldı, her şey temizlendi fakat nükleer reaktör çekirdekleri sonsuza kadar yaşamaları için buzun altında “unutuldu.” Ya da ABD hükümeti bu şekilde kurtulabileceğini düşündü.

project-iceworm1
Kar altında kalmadan önce Century Kampı girişi

Kanada’daki York Üniversitesi’nden bilim insanlarının Geophysical Research Letters dergisinde yayınlanan yeni bir çalışması, Grönland’daki erime ile meydana çıkacak toksik ve radyoaktif maddeleri unutmamak gerektiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, olağan iklim koşullarında bu bölge önümüzdeki 75 yıl içinde eriyecek. Diğer uzmanlar bu erimenin daha önce gerçekleşebileceğini bile belirtiyor.

Buzun altındaki Century Kampı’nda yaklaşık 200 bin litre dizel yakıt, 240 bin litre atık su ve kanalizasyon suyu, bilinmeyen miktarlarda poliklorlu bifeniller ve radyoaktif soğutucu sıvıların olduğu düşünülüyor. Üs, 1960’lardan beri birikmiş olan 30 metreden fazla karın altında olmasına rağmen kirleticiler sonsuza kadar gizli kalmayacak.

us3
Century Kampı yeraltı şeması

York Üniversitesi araştırmacıları, bu bölgenin temizliği için sorumlunun kim olduğu sorusunun akıllara geleceğini düşünüyor. Çalışmanın baş yazarı iklim ve buzul bilimci William Colgan, “Bu, düşünmek zorunda olduğumuz yeni doğmuş bir siyasi meydan okuma” yorumunu yapıyor. Temizleme seçeneği ne olursa olsun, bilim insanları bunun yakın bir zamanda olacağının farkında.

Century Kampı’ndaki Iceworm Projesi olarak isimlendirilen gizli çalışma kapsamında, nükleer başlıklı uzun menzilli füzelerin buz tabakasının altında depolanıp depolanamayacağı araştırıldı. Üssün enerji ihtiyacı bir nükleer santralden karşılanıyordu. 1967 yılında kapatılmasının ardından üste kurulu bütün altyapının ve içindeki çevre için tehlike oluşturan maddelerin, buz kütlesinin içinde güvenli bir şekilde saklanabileceği düşünüldü. Gelecekte 30 metrelik kar erimeye başladığında ABD ve Danimarka’nın söz konusu kirlilik için bir çözüm üretmesi gerekecek.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

 

Gökyüzünde ‘üç güneş’ görüldü (Video)

Rusya’da ‘yalancı güneş’ adı verilen doğa olayı ‘parheli’ meydana geldi.

Rusya’nın St. Petersburg kentinde hava sıcaklığının eksi 20 derecenin altına düşmesi sonucu ‘yalancı güneş’ olarak da tabir edilen 3’lü güneş olayı ‘parheli’ meydana geldi. Yukarıdaki görüntüler dün kameraya yansıdı.

Yalancı güneş (parheli) atmosferde asılı halde bulunan küçük buz kristalleri üzerine ışığın yansımasıyla oluşuyor. Parheli, Güneş’in her iki yanında ve aynı hizada 22 derece uzaklıkta parlak noktalar halinde beliriyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan meteoroloji yetkilileri, bilim-kurgu filmlerini aratmayan görüntünün, hava sıcaklıklarının ciddi şekilde düşmesiyle havada asılı kalan sayısız prizma şeklindeki kristalciklerde yaşanan ışık kırılması ile oluştuğunu söylüyor. Çok köşeli ayna etkisi yapan kristaller üç güneş yanılsamasına yol açıyor.

Nefes kesen bu görüntüler ise Avusturya Alplerinde 2015 yılında çekildi: