İslam ve Hıristiyanlık gibi semavi dinler ile Antik Mısır, Çin ve Yunan mitolojilerinin binlerce yıldır belirttiği, ‘insanoğlunun topraktan yaratıldığı’ inancını destekler nitelikte ilgi çekici bir araştırma yapıldı.
İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre, ABD’nin New York kentindeki Cornell Üniversitesi Nano-ölçek Bilimleri departmanından biyoloji mühendisi profesör Dan Luo ve ekibinin çalışması, çeşitli kimyasalları sünger gibi emen killi toprağın bir üreme bölgesine dönüştüğünü, DNA ve protein oluşumu için uygun bir alan olduğunu gösteriyor.
Araştırmaya göre, minerallerin birleşimi ile oluşan killi toprak, küçük moleküller ve kimyasalların bir araya geldiği, yaşayan hücrelere, proteinlere ve DNA’ya dönüşebildiği bir laboratuvar niteliğinde. Kil, deniz suyunda da etrafındaki diğer mineralleri, kimyasalları ve molekülleri emen hidrojel formunu alıyor. Profesör Dan Luo, erken jeolojik tarihlerde bu kil hidrojellerinde karmaşık biyo-moleküler ve biyo-kimyasal reaksiyonlar gerçekleştiğini öne sürüyor.
Bu noktada ilahi dinlerdeki yaygın inanıştan ayrılan Dan Luo ve ekibinin iddiasına göre, kimyasallar birbirleriyle reaksiyona girerek milyarlarca yıl boyunca kompleks canlı yapıların oluşmasına zemin hazırladı. Ancak araştırma, böylesi bir oluşumu tetikleyen güce ilişkin sorulara ise cevap veremiyor.
Söz konusu çalışmaya dair diğer detaylar Scientific Reports dergisinde yayınlandı.
Geçtiğimiz yüzyıl içinde biyoloji ve kimya gibi bilimlerin ilerlemesiyle; hem toprağın hem de insan vücudunun analitik incelemesi defalarca kez yapıldı. Bu incelemeler sonucunda insan vücudunun içerdiği maddeler ile toprağın içerdiği maddelerin büyük kısmının aynı olduğu anlaşıldı.
Bu maddeleri alüminyum, demir, kalsiyum, oksijen, silikon, sodyum, potasyum, magnezyum, hidrojen, klor, iyot, manganez, kurşun, fosfor, bakır, gümüş, karbon, çinko, kükürt ve azot olarak sıralayabiliriz.
ABD’deki bir kimya bürosunun yaptığı analize göre, insan vücudunun yüzde 65’i oksijen, yüzde 18’i karbon, yüzde 10’u hidrojen, yüzde 3’ü azot, yüzde 1,5’u kalsiyum, yüzde 1’i fosfor, geri kalanı da diğer elementlerden meydana geliyor.
KURAN-I KERİM’E GÖRE İNSANIN YARATILIŞI
Kuran-ı Kerim’de ise ilk peygamber olan Hz. Adem’in ve insanoğlunun topraktan yaratılışına ilişkin birçok ayet bulunuyor. İşte onlardan bazıları:
“Muhakkak sizi topraktan yarattık…” (Hacc, 22/5).
“Biz insanı en güzel biçimde yarattık.” (Tin, 95/4).
“O’dur ki her şeyin yaratılışını güzel yaptı ve insanı yaratmaya çamurdan başladı.” (Secde, 32/7).
“Andolsun biz insanı kuru bir çamurdan, değişmiş cıvık balçıktan yarattık…” (Hicr, 15/26).
“(İblis: ‘Ben bir salsaldan (kurumuş çamurdan) değişken bir balçıktan (Hamein mesnun) yarattığın insana secde edemem’ dedi.” (Hicr, 15/33).
“Andolsun biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir hülasadan yarattık. Sonra onu (Hz. Âdem’in nesli olan) insanı sarp ve metin bir karargahta (rahimde) bir nutfe (zigot) yaptık. Sonra o nutfeyi alaka (yapışan şey) hâline getirdik, derken o alakayı mudga (bir çiğnem et) yaptık, o bir çiğnem eti kemik(lere) çevirdik (ve) o kemiklere de et (kaslar) giydirdik. Sonra onu başka yaratılışla inşa ettik (can verdik, konuşma verdik)…” (Mü’minun, 23/12-14).
“Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilmek hususunda herhangi bir şüphe içinde iseniz, şu muhakkaktır ki biz sizi (aslınızı) topraktan, sonra (onun neslini) insan suyundan (spermden) sonra alaka (yapışan şey)’dan daha sonra da hilkati belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık (ve bunları) size (kudretimizin kemalini) apaçık gösterelim diye (yaptık) sizi dileyeceğimiz muayyen bir vakte kadar rahimlerde tutuyoruz, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz.” (Hacc, 22/5).