Mideye ilaç taşıyan mini robot geliştirildi

ABD’de geliştirilen antibiyotik yüklü mini cihaz ile ilaçların daha etkili olması sağlanacak.

ABD’deki bilim insanları, hastanın ihtiyacı olan antibiyotikleri mideye etkili ve güvenli şekilde ulaştıran bir ‘nano-robot’ üretti.

Davis California Üniversitesi (UC Davis)’in bilim dergisi Angewandte Chemie’de yayınlanan araştırmasına göre, küçük bir denizaltıya benzeyen bu robot, hareket ihtiyacını mide asidinden karşılıyor. 20 mikron uzunluğundaki cihaz, insan saç telinin 5’te biri kalınlığında. (1 mikron = milimetrenin binde biri.)

Bilindiği üzere ağızdan alınan antibiyotikler genellikle hayat kurtaran ilaçlar olarak görülür. Yutulan antibiyotik mideye olan yolculuğunda büyük miktarda asitle karşılaşır. Bu mide asidi kimyasal bağları kesebilir ve hayati önemdeki ilacı etkisiz hale getirebilir. Doktorlar bunu engellemek için sıklıkla Prilosec veya Prevacid gibi asit düşürücü ilaçlar kullandırır. Ancak bunların da baş ağrısı, ishal ve yorgunluk gibi yan etkileri vardır.

İşte bu noktada, UC Davis araştırmacıları hem mide asidi tehdidinden korunmak hem de ilaçların yan etkilerini bertaraf etmek için robotik bir aygıt geliştirmeye başladı. Yutulabilen mini robot, mide asidinin açığa çıkardığı hidrojen kabarcıkları ile reaksiyona giriyor. Kabarcıklar karnın içinde dolaşır ve bir magnezyum çekirdeği asit miktarını dengeler. Mini robot, asitteki değişikliklere duyarlı bir polimerle kaplı. Midedeki asit etkisizleştiğinde bu polimer ‘ceket’ çözülüp yok olmaya başlıyor ve mini denizaltıdaki antibiyotik yükü mideye boşaltılıyor.

Araştırmayı yürüten nano-mühendislik uzmanı Joseph Wang, asitteki hidrojen kabarcıkları sayesinde mini robotun mideyi dolaşabildiğini, bunun cihazın daha iyi çalışmasına yardımcı olduğunu ve antibiyotiklerin daha etkili bir şekilde kullanıldığını kaydediyor. Şimdilik sadece farelerde denenen cihaz, yakında insanlarda da test edilecek.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Beynin bakteriler ile savaşımıza yardımcı olduğu keşfedildi

Beynin bakterilere karşı acil durumlarda ‘PCTR1’ molekülünün üretimini artırdığı belirlendi.

Vücudumuz bakteriler ile sürekli savaş halinde. Bağışıklık sistemimizin bu canlıları uzak tutmak üzere savunma mekanizmaları bulunuyor. Bu sebeple çoğu zaman bakteriler bir tehdit oluşturmuyorlar. Ancak yetersiz kaldığı durumlarda beynimizin bağışıklık sistemimize yardımcı olduğu ortaya çıktı.

Akademik araştırmaların yer aldığı The Conversation adlı internet sitesinin haberine göre, beyin, beyaz kan hücrelerinin işgalci bakteriyi öldürmesine yardımcı olan ve PCTR1 adı verilen koruyucu bir molekülün üretimini artırarak yardımcı oluyor.

Vücudun savunma sistemleri zayıfladığı veya başarısız olduğu zaman, bakteriler akın edebiliyor ve bu durum enfeksiyona, olağanüstü durumlarda da ölümle sonuçlanabilen kan zehirlenmesine neden olabiliyor. Penisilin, farklı tür bakteri enfeksiyonlarını durdurmak için geliştirilen uzun bir antibiyotik listesinin ilk sırasında yer alsa da, son birkaç on yıl boyunca antibiyotiklerin bakteri büyümesini durdurma becerisi büyük oranda kısıtlı hale geldi. Bakteriler, antibiyotiklere karşı direnç kazanabiliyor.

İngiltere’deki Londra Queen Mary Üniversitesi’nden Jesmond Dalli ve ekibi, bakteri enfeksiyonlarına yönelik yeni tedaviler bulmak için dikkatlerini beyin, omurilik ve optik sinirlere çevirdi. Farelerde doğru akciğer-mide sinirini kesmenin, escherichia coli enfeksiyonlarını temizleme yeteneğini azalttığını buldular. Çünkü PCTR1 adı verilen bir molekülün seviyesinde azalma yaşanmıştı.

Vücudumuzun enfeksiyona cevap verme şeklini yöneten bir molekül grubunun parçası olduğu belirlenen PCTR1, balık yağından türetilen gerekli bir yağ asidinden üretiliyor. Kopuk akciğer-mide siniri olan farelere tekrar PCTR1 verildiğinde, bakterilerin üstesinden gelme yeteneğini geri getirdiği ortaya çıktı.

Araştırma, PCTR1 ve ilgili molekülleri kullanarak, enfeksiyonlar esnasında vücudumuzun bakterileri temizleme yeteneğini geliştirmek ve antibiyotiklere olan bağımlılığımızı azaltmak amacıyla vücudumuza yardım edebileceğimizi gösterdi.

 

4 milyon yıllık süper-bakteri bulundu

‘Paenibacillus’ adlı antik bakteri, bilinen modern antibiyotiklerin yüzde 70’ine dirençli.

Bilim insanları, ABD’de 300 metre derinliğindeki bir mağarada 4 milyon yıllık bir bakteri türü keşfetti. Son derece izole bir yerde yaşayan güçlü bakterinin, günümüzdeki modern antibiyotiklerin yüzde 70’ine dayanıklı olduğu belirlendi.

ABD’deki NPR radyosunun haberine göre, Ohio eyaletindeki Akron Üniversitesi’nden mikrobiyolojist Hazel Barton ve ekibi, ‘Paenibacillus’ adı verilen süper-dayanıklı bakteriyi, New Mexico eyaletindeki Lechuguilla Mağarası’nda buldu. Dünyanın yaşama en uzak bölgelerinden birisi olan mağara, yaklaşık 300 metre derinlikte ve hiçbir şekilde içeri güneş ışığı giremiyor. Mağaranın en dip noktası deniz seviyesinden yaklaşık 500 metre aşağıda kaldığı için tüm kıtanın en alçak noktası olarak kabul ediliyor.

Antik bakteriler, bugün modern tıbbın kullanabileceği en etkili ilaçların bazılarını tamamen etkisiz hale getirebilirler. Bakterilerin savunma mekanizmaları milyonlarca yıldır var. Besin maddeleri elde etmek için diğer bakterilerle yıllarca süren kimyasal savaşlarla bu mekanizmalarını geliştirirler.

Barton ve ekibinin keşfi, bakterilerin antibiyotiklere ancak doğrudan maruz kaldıklarında direnç geliştirdikleri teorisini yıkmış oldu. Özel tekniklerle yaşı belirlenen bu eşsiz ve kadim bakteri ‘Paenibacillus’un bilinen modern antibiyotiklere zaten dirençli olduğu tespit edildi.

Araştırmaya göre, mağaranın son derece sert koşulları, besinlerin kıt olduğu bu izole ortamda, bakteriyel koloniler arasında acımasız bir besin savaşına yol açtı. Bu yeraltı kimyasal mücadelesi sayesinde dirençli ve savunma mekanizmaları güçlü bakteri ‘Paenibacillus’ meydana geldi. Hazel Barton, bu bakteriyi bir savaş kahramanı olarak niteliyor.

‘Paenibacillus’ patojenik değil, yani insanlarda hastalığa yol açmayan bir bakteri türü. Keşif sayesinde yeni antibiyotiklere yönelik araştırmalar yapılabilecek.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)