Dünya benzeri yeni bir gezegen keşfedildi

Sadece Samanyolu galaksisinde bilinen yaşama uygun 40 milyar gezegen olabilir.

Dünya’dan yaklaşık 150 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve yaşama uygun olduğu düşünülen yeni bir gezegen gözlemlendi. (1 ışık yılı = Yaklaşık 10 trilyon kilometre).

Space.com’un haberine göre, Leo (Aslan) Takımyıldızı’nda yer alan K2-3d adlı gezegen ilk olarak NASA’nın Kepler Uzay Teleskobu tarafından 2015’te görülmüştü. Japonya’daki Ulusal Astronomi Gözlemevi, Tokyo Üniversitesi ve Japonya AstroBiyoloji Merkezi’nden araştırmacılar, Okayama yer teleskobunu kullanarak gezegen hakkında yeni bilgiler elde etti. İlk kez bir yer teleskobu ile uzak bir gezegenin kendi yıldızının önünden geçerken bıraktığı gölge takip edildi.

BİR YILI 45 GÜN

Dünya’dan 1,5 kat büyük olan K2-3d gezegeni, Güneş’in yarısı kadar büyüklükteki K2-3 yıldızının çevresinde 45 günde dönüyor. Dünya’nın Güneş’e olan yakınlığı dikkate alınırsa kendi yıldızına çok daha yakın bir konumda olan K2-3d, buna rağmen akıcı suya, bilinen yaşama uygun bir iklime ve oksijen dolu bir atmosfere sahip olabilir. Çok daha soğuk bir güneşin etrafında dönen bu yabancı gezegen, ‘yaşanabilir bölge’ (habitable zone) uzaklığı içinde bulunuyor. Kepler’in verilerine göre yüzey sıcaklığı 127 ila 227 derece gibi aşırı sıcak olarak tahmin edilse de yeni ölçümlerde bu rakamların daha aşağıda olduğu belirtiliyor.

k2-3d-planett

Japon bilim insanları, yakında fırlatılacak olan James Webb Uzay Teleskobu ile K2-3d gezegeni ve atmosferi hakkında daha ayrıntılı detaylara ulaşılabileceğini düşünüyor. Yeni araştırma sonuçları The Astronomical Journal dergisinde yayınlandı.

MİLYARLARCA UZAK GEZEGEN

2009’da uzaya fırlatılan Kepler Uzay Teleskobu, 440 yıldız sisteminde en az 1013 yeni gezegen keşfetti. Gözlemlenen 3 bin 200 gezegen adayı gök cismi ise araştırılmayı bekliyor.

1988 yılından 19 Kasım 2016 tarihine kadar olan sürede, Kepler’in de aralarında bulunduğu yer ve uzay teleskopları, toplam 2 bin 656 farklı yıldız sisteminde en az 3 bin 541 gezegenin varlığını doğruladı. Kepler Uzay Teleskobu’nun verilerini inceleyen gökbilimcilerin istatistiklerine göre, sadece Samanyolu galaksisinde 40 milyar Dünya benzeri gezegen olabilir.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Bilim dünyasını şaşırtan yıldız

Gökbilimciler, bilinen evrenin en ‘kusursuz’ yuvarlaklığına sahip yıldızını keşfetti.

İnsanoğlunun gözlemleyebildiği milyarlarca yıldızın en büyük ortak özelliği, kusursuz bir şekle sahip olmayışları. Güneş de dahil olmak üzere detaylı olarak incelenen bütün yıldızların kutuplarından basık oldukları tespit ediliyor. Bir ilki yaşayan gökbilimciler, şimdiye kadar görülen en ‘yuvarlak’ yıldızı keşfetti.

Almanya’daki Max Planck Güneş Sistemi Araştırma Enstitüsü ile Göttingen Üniversitesi’nin Laurent Gizon önderliğindeki ortak araştırmasına göre, ‘mükemmel’ bir yuvarlaklığa sahip olan Kepler 11145123 adlı yıldız, Güneş’ten iki kat büyük ve üç kat daha yavaş dönüyor. Dünya’dan 5 bin ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. (1 ışık yılı =  Yaklaşık 10 trilyon kilometre).

Bilindiği üzere, yıldızlar kusursuz şekillere sahip gök cisimleri değildir. Dönerken merkezkaç kuvveti yüzünden düzleşirler. Almanya’daki bilim insanları, yıldızların salınımları araştırması kapsamında, yavaş yavaş dönen Kepler 11145123’ün basıklığını ‘asterosismoloji’ kullanarak benzersiz bir hassasiyetle ölçmeyi başardı.

tekk

NASA’nın Kepler uzay teleskobu ile elde edilen verilere göre, yıldızın ekvatoral ve kutup yarıçapları arasındaki farkın yalnızca 3 kilometre olduğu ortaya çıktı. – Yıldızın 1.5 milyon kilometre yarıçapı ile karşılaştırıldığında oldukça şaşırtıcı bir sayı- Bu da kürenin daha önce görülmemiş bir şekilde yuvarlak olduğu anlamına geliyor. Kusursuz şeklindeki en büyük etken yıldızın yavaş dönüyor olması.

Bizim güneşimiz ise ekvatorda kutuplardan 10 kilometre daha büyük bir yarıçapa sahip. Dünya için ise bu fark 21 kilometre. Keşfi yapan takımın lideri Laurent Gizon, Kepler 11145123’ün şu ana kadar ölçülen en düzgün ve doğal yuvarlaklığa sahip obje olduğunu ifade etti. Gizon ve ekibine göre, astrofizikte önemli bir teorik alanın artık ‘gözlemlenebilir’ hale geldiğini göstermesi açısından keşif önem taşıyor.

Bildiğimiz her şeyden eski 5 uzak gezegen keşfedildi

Kepler–444 adı verilen bu yıldız ve çevresindeki gezegenler yaklaşık 11,2 milyar yıl yaşında.

Dünya’dan 117 ışık yılı ötede (1 ışık yılı = yaklaşık 10 trilyon kilometre) içinde 5 kayalık gezegen bulunan ‘antik’ bir yıldız sistemi tespit edildi.

Kepler Uzay Teleskobu’nun verileri üzerinde çalışan bir uluslararası gökbilimci takımının 4 yıl süren ortak araştırmasına göre, Kepler–444 adı verilen bu yıldız ve çevresindeki gezegenler yaklaşık 11,2 milyar yıl yaşında.

BİLİNEN YAŞAMA UYGUN DEĞİLLER

Bilim insanları, evrenin 13,8 milyar yıl, içinde bulunduğumuz Güneş sisteminin ise 4,5 milyar yıl yaşında olduğunu hatırlatarak Kepler–444 yıldızını ve kayalık gezegenlerini “çok yaşlı ve gizemli” olarak nitelendiriliyor.

Astrophysical Journal dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, yıldızın etrafında dönen 5 gezegenin en küçüğü Merkür, en büyüğü ise Venüs boyutlarında. Kendi yıldızlarına çok yakın bir yörüngede döndükleri için ise aşırı sıcak yüzeyleri bilinen yaşama uygun değil.

11
Kayalık gezegen illüstrasyonu

“ARKEOLOJİK SİT ALANI GİBİ”

Bilim insanları, bölgenin adeta bir arkeolojik sit alanı gibi olduğunu kaydediyor. Avustralya’daki Sydney Üniversitesi’nden Daniel Huber, “Daha önce hiç böyle bir şey görmedik. Bu kadar yaşlı bir güneş ve etrafındaki küçük gezegenlerin sayısı gerçekten bu yıldız sistemini özel kılıyor. Evrenin ilk zamanlarından kalma karasal gezegenler barındıran böyle antik bir güneş sistemiyle karşılaşmak olağandışı” yorumunu yaptı.

GEZEGEN AVCISI KEPLER

Söz konusu güneş sisteminin yaşı, Kepler–444 yıldızından gelen osilasyonların (dalgalanmaların) ölçülmesiyle bulundu. Araştırmaya Avrupa, Avustralya ve ABD’den bilim insanlarının katıldığı açıklandı.

Kepler Teleskopu, uzaya fırlatıldığı 2009 yılından beri Güneş Sistemi’nin dışında 1000’den fazla gezegen gözlemlenmesini sağladı. Yine gezegen olduğu düşünülen 4 bin 200 ‘aday’ gökcismi üzerindeki çalışmalar da halen sürüyor.