Dünya’ya en yakın ikinci karadelik keşfedildi!

GÖKHAN ‘ABDULLAH’ ÖZTÜRK  /  İSTANBUL

Astronomik mesafeler göz önüne alındığında, ‘Dünya’nın arka bahçesi’ sayılabilecek uzaklıkta devasa bir karadelik ilk kez gözlemlendi. Güneş’in yaklaşık 33 katı büyüklüğündeki gizemli boşluk, 2 bin ışık yılı ötede yer alıyor. (1 ışık yılı = Yaklaşık 10 trilyon kilometre).

Fransa’daki bilim insanlarının Astronomy & Astrophysics dergisinde yayınlanan araştırmalarına göre, Aquila Takımyıldızı’nda bulunan ‘Gaia BH3’ adı verilen dev karadelik, daha önce keşfedilen ve 1500 ışık yılı uzaklıkta yer alan ‘Gaia BH1’den sonra Dünya’ya en yakın ikinci karadelik konumunda.

Tüm gezegenleri ve yıldızları yutabilme yetenekleriyle karadelikler, evrendeki en korkulan nesneler niteliğinde.’Gaia BH1’ ve ‘Gaia BH3’ ün yakınlıkları kulağa endişe verici geliyorsa da Paris Gözlemevi’nden astronom Pasquale Panuzzo bize “korkmak için hiçbir neden olmadığını, karadeliğin galaksi ölçeğine göre Dünya’ya yakın olduğunu” ifade ediyor.

‘Gaia BH3’, Güneş’ten sonra bize en yakın yıldız olan Proxima Centaury’den 500 kat daha uzakta ve gelecekte asla çok daha yakınımıza gelmeyecek. Günümüzün en hızlı uzay aracıyla Proxima Centaury’ye gitmek için bile 81 bin yıl gerekiyor.

ÇOK NADİR BİR SİSTEMDE YER ALIYOR

‘Gaia BH3’ kendi başına bir sistemde değil, karadelik ve bir yıldızdan oluşan ve oldukça nadir görülen bir ‘ikili sistemde’ yer alıyor. İlginç bir şekilde, yıldız, karadeliğin yörüngesinde dönüyor ve bu da yıldıza yörüngesinde garip bir ‘yalpalama’ hareketi veriyor.

Yalpalama, Dünya’dan yaklaşık 1 buçuk milyon kilometre uzaklıkta bulunan Avrupa Uzay Ajansı’nın Gaia Uzay Teleskobu ile birkaç yıl boyunca ölçüldü.

Avrupa Güney Gözlemevi (ESO)’nun Şili’deki VLT (Çok Büyük Teleskopu) da dahil olmak üzere diğer teleskoplardan elde edilen ek veriler, bu karadeliğin kütlesinin Güneşimizin 33 katı olduğunu doğruluyor. Bu arada, Güneş’in içine yaklaşık 1 milyon Dünya’yı alabilecek bir büyüklükte olduğunu da hatırlatalım. ‘Gaia BH3’, galaksimiz Samanyolu’ndaki en büyük ikinci kara delik.

Samanyolu’ndaki en büyük karadelik, galaksimizin merkezinde hızla dönerek bir futbol topu şeklini alan, 4 milyon Güneş kütlesiyle ‘Sagittarius A’ olarak biliniyor. Ancak ‘Sagittarius A’ Dünya’dan 26 bin 670 ışık yılı, yani ‘Gaia BH3’ün 13 katı uzaklıkta yer alıyor.

SORU İŞARETLERİYLE DOLU ESRARENGİZ BİR DİYAR

Yeni bulunan ikili sistemin -yani bir karadeliğin yörüngesinde dönen bir yıldızın- tam olarak nasıl oluştuğu sorusu gelecekteki çalışmaların konusu olacağa benziyor.

Pasquale Panuzzo’nun bazı teorileri var: “Klasik senaryo, sistemin (çökerek karadeliği oluşturan) büyük kütleli bir yıldız ile (bugün gördüğümüz) düşük kütleli bir yıldızdan oluşması. Bir başka senaryo da düşük kütleli yoldaş yıldızın doğumundan sonra karadelik tarafından ele geçirilmiş olması. Elimizde bu ikinci senaryonun daha olası olduğuna işaret eden birkaç ipucu var.”

KARADELİK NEDİR?

‘Kozmik canavarlar’ olarak da nitelendirilen karadelikler, çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve hatta ışığın dahi kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi büyük gök cisimleri olarak biliniyor.

Çevredeki toz ve gaz gibi maddelerin yanı sıra gezegenleri ve hatta diğer karadelikleri de içine çeken yoğun bir çekim kaynağı olarak hareket ediyorlar.

Karadeliklerin ‘tekillik’ özellikleri sebebiyle üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli oldukları iddia ediliyor. Sahip oldukları ‘yokluğun’ içinde zamanın yavaş aktığı veya hiç akmadığı tahmin ediliyor.

Astronomide hala en büyük soru işaretlerinden birisi olan karadelikler, gizemli varlıkları nedeniyle fizikçilerden gökbilimcilere kadar birçok uzmanın merak ettiği ve üzerinde çalıştığı alanlardan birisi.

Bilinen evrendeki süper kütleli karadelikler, Güneş’ten 25 milyar kat genişliğe ve 50 milyar kat fazla kütleye ulaşabiliyor.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Güneş’ten 20 milyar kat geniş karadelik keşfedildi

İki günde bir Güneş kadar kütleyi yutan ‘canavar’ karadelik hızla genişliyor.

Karadelik nedir? Uzayın derinliklerindeki gizemli bölgelerden olan karadelikler, akılları zorlayan büyüklükleri, uzaklıkları ve bilinmezlikleri ile gökbilimcilerin başını döndürüyor. Bütün fizik kurallarını alt üst eden bu esrarengiz yapılara dair çoğu teorik olmak üzere çok az şey biliyoruz. Avustralya’daki bilim insanlarının son keşfi ise süper kütleli bir karadelik hakkında ufuk açıcı bilgiler sunuyor.

Bilimsel çalışmaların yer aldığı ArXiv.org’da yayınlanan makaleye göre, Avustralya Ulusal Üniversitesi (ANU) Astronomi ve Astrofizik Araştırma Okulundan bilim insanları,  Dünya’dan 12 milyar ışık yılı uzaklıkta, Güneş’ten yaklaşık 20 milyar kat geniş olan bir süper kütleli karadeliğin varlığını tespit etti. Bu dev yapının, her iki günde bir Güneş kadar kütleyi yutarak genişlemeye devam ettiği ve en hızlı büyüyen karadelik olarak kayıtlara geçtiği belirtiliyor. Öyle ki, büyüme hızıyla oluşan sürtünme ve açığa çıkan gazlar sebebiyle içinde bulunduğu galaksiden binlerce kat parlak durumda.

Sayıların biraz daha anlam ifade edebilmesi için şu yardımcı bilgileri vermek gerekiyor. 1 ışık yılı (yani ışığın bir yılda aldığı mesafe), yaklaşık 10 trilyon kilometre demek. Güneş’in içine de hacim olarak 1 milyon 300 bin tane Dünya’nın sığabileceğini hatırlatabiliriz.

genis-karadelik
Süper kütleli bir karadelikten yayılan parlaklık / NASA

Söz konusu çalışma, ANU Siding Spring Gözlemevi’ndeki SkyMapper Teleskobu ile Avrupa Uzay Ajansı’nın Gaia uydusundan elde edilen veriler ışığında yapıldı. Araştırmayı yürüten ekibin lideri Doktor Christian Wolf, “Eğer bu dev karadeliği Samanyolu Galaksisinin kalbine koysaydık, onu çıplak gözle Ay kadar büyük ve dolunaydan 10 kat parlak görebilirdik göğümüzde. Güneş kadar olmasa da geceleri dünyayı aydınlatırdı. Diğer tüm yıldızları görünmez hale getirirdi. Ayrıca öyle güçlü x ışını yayıyor ki yeryüzünde hayat imkansız hale gelirdi” diyor.

Evrenin ilk zamanlarından kalan ‘canavar’ karadeliğin nasıl bu kadar çabuk büyüdüğünü bilmediklerini belirten Wolf, şunları söylüyor: “Teleskoplarımız bu karadeliklerin önündeki göksel objelerin gölgelerini görebiliyor. Hızla genişleyen karadelikler, etraflarındaki gazları iyonize edip olağanüstü derecede parlayarak çevrelerindeki sisi kaldırıyor ve evreni daha transparan bir hale getiriyor.”

Wolf, önümüzdeki yıllarda faaliyete geçmesi planlanan yeni yer ve uzay teleskopları sayesinde süper kütleli karadeliklere ilişkin birçok yeni keşif yapılacağını sözlerine ekliyor.

karadelik-cekimgucu
Karadeliğin güçlü çekim gücü illüstrasyonu

KARADELİK NEDİR?

‘Kozmik canavarlar’ olarak da nitelendirilen karadelikler, çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve hatta ışığın dahi kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi büyük gök cisimleri olarak biliniyor. Karadeliklerin ‘tekillik’ özellikleri sebebiyle üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli oldukları iddia ediliyor. Sahip oldukları ‘yokluğun’ içinde zamanın yavaş aktığı veya hiç akmadığı tahmin ediliyor.

Astronomide hala en büyük soru işaretlerinden birisi olan karadelikler, gizemli varlıkları nedeniyle fizikçilerden gökbilimcilere kadar birçok uzmanın merak ettiği ve üzerinde çalıştığı alanlardan birisi.

Bilinen evrendeki süper kütleli karadelikler, Güneş’ten 25 milyar kat genişliğe ve 50 milyar kat fazla kütleye ulaşabiliyor.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Galaksiden ‘kovulan’ karadelik keşfedildi

Hubble Teleskobu, bir milyar Güneş kütlesinde ‘istenmeyen’ süper kütleli karadelik gözlemledi.

Hubble Uzay Teleskobu, 100 milyon süpernova (yıldız patlaması)’na eş değer bir güçle kendi galaksisinin merkezinden uzaklaştırılan bir süper kütleli karadelik tespit etti. Bu dev gök cismi, Güneş’ten en az bir milyar kat fazla kütleye sahip.

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)’dan yapılan açıklamaya göre, Hubble Teleskobu, Dünya’dan 8 milyar ışık yılı uzaklıkta yer alan bir galakside kuasar (optik ve mor ötesi ışınım yayan yıldızımsı ışık kaynağı) gözlemledi. ‘3C 186’ adlı bu ışık kaynağını çok büyük bir karadeliğin oluşturduğu belirlendi. (1 ışık yılı = yaklaşık 10 trilyon kilometre)

Keşfi ilginç ve benzersiz kılan durum ise şu: Bu büyüklükteki karadelikler genellikle galaksilerin merkezlerinde yer alır. Ancak söz konusu süper kütleli karadelik, galaksinin çekirdeğinden 35 bin ışık yılı uzaklıkta bulunuyor ve galaksinin dışına doğru hızla yolculuğuna devam ediyor.

blackhole
Galaksinin merkezinden uzaklaşan en parlak gök cismi ‘3C 186’ (Hubble/NASA)

Bunun sebebinin ne olabileceğini araştıran NASA uzmanları şu sonuca ulaştı: Hubble Uzay Teleskobu aslında iki galaksinin birleşme sürecini görüntülemişti. Merkezlerindeki karadeliklerin birbirlerine yaklaşmasının ardından açığan çıkan 100 milyon süpernova gücündeki inanılmaz yerçekimi dalgası sebebiyle karadeliklerden birisi galaksi dışına doğru ‘kovuldu.’

İşte bir milyar Güneş kütlesindeki bu devasa ve ‘istenmeyen’ karadelik, saatte 7,5 milyon kilometre hızla galaksinin dışına doğru seyahat ediyor. Öyle bir sürat ki, Dünya’dan Ay’a 3 dakikada gidebilmeniz anlamına geliyor. Ancak Hubble’ın görüntülediği bu uzak galaksi o kadar büyük ki, dev karadeliğin galaksiden tamamen çıkması 20 milyon yıl sürecek. NASA uzmanları, böyle bir karadeliğe çok az rastlanıldığını vurguluyor.

KARADELİK NEDİR?

‘Kozmik canavarlar’ olarak da nitelendirilen karadelikler, çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve hatta ışığın dahi kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi büyük gök cisimleri olarak biliniyor. Karadeliklerin ‘tekillik’ özellikleri sebebiyle üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli oldukları iddia ediliyor. Sahip oldukları ‘yokluğun’ içinde zamanın yavaş aktığı veya hiç akmadığı tahmin ediliyor.

Astronomide hala en büyük soru işaretlerinden birisi olan karadelikler, gizemli varlıkları nedeniyle fizikçilerden gökbilimcilere kadar birçok uzmanın merak ettiği ve üzerinde çalıştığı alanlardan birisi. Süper kütleli karadelikler, Güneş’ten milyarlarca kat büyük kütlelere ulaşabiliyor.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Türk bilim adamından karadelik keşfi

Harvard Üniversitesi’nden Bülent Kızıltan ve ekibi, az rastlanılan türde bir karadelik buldu.

ABD’deki Harvard Üniversitesi’nden astrofizikçi Bülent Kızıltan önderliğindeki ekip, uzak bir yıldız kümesinin içinde, nadir gözlemlenebilen orta büyüklükte karadelik tespit etti.

Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden Bülent Kızıltan ve takım arkadaşlarının bilim dergisi Nature’da yayınlanan araştırmasına göre, 1400 ila 3700 tane Güneş kütlesindeki bu karadelik, Dünya’dan 16 bin 700 ışık yılı uzaklıktaki 47 Tucanae küresel yıldız kümesi içinde yer alıyor. (1 ışık yılı = Yaklaşık 10 trilyon kilometre.)

Gökbilimciler onlarca yıldır Güneş’ten milyonlarca kat büyük kütlelere sahip karadeliklerin izlerini sürdükleri gibi, bu gök cisimlerinin çok daha küçük ya da orta büyüklükteki türlerini de keşfetmeye çalışıyor. Karadelikler genellikle yuttukları madde ile uzaya yayılan büyük oranlardaki x – ışını sayesinde bulunuyor.

Farklı bir yöntem uygulayan Kızıltan ve ekibi, orta büyüklükteki bu karadeliğin yerini, yıldız kümesi içindeki pulsarların hareketleri sayesinde belirleyebildi. Pulsarları kalp atışları gibi düzgün aralıklarla uzaya radyo dalgaları gönderen nötron yıldızları şeklinde tanımlayabiliriz. Yıldız kümesinin kalbinde kompakt, dev bir objenin işaretleri tespit edildi ve bu işaretlerin en mantıklı sebebinin orta büyüklükte bir karadeliğin varlığı olduğu anlaşıldı.

consept
47 Tucanae içindeki karadeliğin illüstrasyonu (B. Kızıltan & T. Karacan)

Çalışmaları hakkında bilgi veren Bülent Kızıltan, “Küresel yıldız kümelerinin içinde orta büyüklükteki karadeliklerin varlığını onlarca yıldır tahmin ediyorduk. Ancak şu ana kadar kesin olarak bir tanesini bulamamıştık. Yaklaşık iki düzine kadar pulsarın hareketlerini takip ettik. Bilgisayar simülasyonlarıyla yıldız kümesinin bir modelini oluşturduk. Karadeliği bulmak için yeni bir metot geliştirdik. Elde ettiğimiz sonuçlarla sadece merkezdeki karadeliğin dinamik varlığını görmekle kalmıyor, yakınlarındaki bölgeyi nasıl etkilediğini de inceleyebiliyoruz” açıklamasını yaptı.

Bilim insanlarının bu tür karadeliklerin küresel yıldız kümelerinde nasıl oluştuğu sorusuna cevap verebilmeleri için daha fazla benzer keşif yapmaları gerekiyor. Ancak Kızıltan’a göre bu hiç kolay değil. 47 Tucanae kümesinde işe yaramasının sebebini açıklayan Bülent Kızıltan, yeteri kadar fazla pulsar bulunduğunu ve onları iyi bir şekilde görebildiklerini ifade etti. Her küresel yıldız kümesinde doğru pulsar sayısı ve parlaklık kombinasyonu bulunmuyor. Kızıltan ve ekibinin karadelik araştırmaları devam edecek.

KARADELİK NEDİR?

‘Kozmik canavarlar’ olarak da nitelendirilen karadelikler, çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve hatta ışığın dahi kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi büyük gök cisimleri olarak biliniyor. Karadeliklerin ‘tekillik’ özellikleri sebebiyle üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli oldukları iddia ediliyor. Sahip oldukları ‘yokluğun’ içinde zamanın yavaş aktığı veya hiç akmadığı tahmin ediliyor.

Astronomide hala en büyük soru işaretlerinden birisi olan karadelikler, gizemli varlıkları nedeniyle fizikçilerden gökbilimcilere kadar birçok uzmanın merak ettiği ve üzerinde çalıştığı alanlardan birisi. Süper kütleli karadelikler, Güneş’ten milyarlarca kat büyük kütlelere ulaşabiliyor.

kiziltann
Türk astrofizikçi Bülent Kızıltan

BÜLENT KIZILTAN KİMDİR?

Bülent Kızıltan, ODTÜ Fizik’ten mezun olduktan sonra Fulbright bursu ile ABD’de Yüksek Enerji Astrofiziği çalışmalarında bulundu. NASA’da optik gözlemler üzerine araştırmalar yaptı. California Üniversitesi’nde radyo gözlemleri ve kuramsal çalışmaları ile yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Çalışmalarını topladığı kitabı ‘Temellerin Yeniden Değerlendirilmesi: Nötron Yıldızlarının Evrimi, Yaşı ve Kütleleri Üzerine (Reassessing the Fundamentals: On the Evolution, Ages and Masses of Neutron Stars)’ ABD’de yayınladı. Kızıltan, halen Harvard Üniversitesi’nde öğretim görevlisi. Ayrıca NASA yan ürün teknolojilerine karşı astronomik gözlemler ve uzay teknolojileri alanında oluşturulan uluslararası konsorsiyumun başına da Bülent Kızıltan getirildi.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden ve yazarın adı belirtilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)

Güneş’ten 570 milyar kat parlak patlamanın sırrı çözüldü

Dünya’dan 4 milyar ışık yılı uzaklıktaki infilaka süper kütleli bir karadeliğin neden olduğu belirlendi.

Bilim insanları, 2015’te Samanyolu Galaksisi’ndeki tüm gökcisimlerini gölgede bırakan bir süpernovayı (büyük bir yıldızın şiddetle patlamasını) tespit etmiş, infilakın Güneş’ten 570 milyar kat daha fazla ışık saçtığı belirlenmişti. Işığın parlaklığına devasa bir karadeliğin yuttuğu yıldızın sebep olduğu ortaya çıktı.

Dünya’dan 4 milyar ışık yılı (1 ışık yılı = yaklaşık 10 trilyon kilometre) uzaklıktaki ‘ASASSN-15lh’ kodu verilen dev patlama, bütün Samanyolu Galaksisi’nden 50 kat daha parlak.

İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, İsrail’deki Weizmann Bilim Enstitüsü’nden gökbilimcilerin yürüttüğü araştırmada, Güneş’ten yarım trilyon kat parlak ışığın, süper kütleli bir karadeliğin kendisine yaklaşan bir yıldızı parçaladığı sırada açığa çıktığı tespit edildi.

Weizmann Bilim Enstitüsünden Giorgos Leloudas, “Olaydan sonra ışığın kaynağı hakkında 10 ay boyunca inceleme yaptık ve bunun, sıradışı biçimde parlak bir süpernova ile izah edilemeyeceği sonucuna vardık. Parlak ışığa, muhtemelen süratle dönerken daha küçük kütleye sahip bir yıldızı parçalayan süper kütleli karadeliğin yol açtığı bulgusunu elde ettik” dedi. Ekibin araştırma sırasında hem dünya üzerindeki hem de yörüngedeki teleskopların verilerini kullandığı öğrenildi. Araştırma sonuçları, Nature Astronomy dergisinde yayınlandı.

Aşağıdaki animasyon videoda, ASASSN-15lh adı verilen olay kapsamında, bir yıldızın karadelik tarafından nasıl yutulduğu ve yok edildiği anlatılıyor:

KARADELİK NEDİR?

‘Kozmik canavarlar’ olarak da nitelendirilen karadelikler, çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve hatta ışığın dahi kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi büyük gök cisimleri olarak biliniyor. Karadeliklerin ‘tekillik’ özellikleri sebebiyle üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli oldukları iddia ediliyor. Sahip oldukları ‘yokluğun’ içinde zamanın yavaş aktığı veya hiç akmadığı tahmin ediliyor.

Astronomide hala en büyük soru işaretlerinden birisi olan karadelikler, gizemli varlıkları nedeniyle fizikçilerden gökbilimcilere kadar birçok uzmanın merak ettiği ve üzerinde çalıştığı alanlardan birisi. Süper kütleli karadelikler, Güneş’ten milyarlarca kat büyük kütlelere ulaşabiliyor.

42000
Güneş’ten 100 milyon kat büyük karadeliğin bir yıldızı içine doğru çekmesi (İllüstrasyon: M. Kornmesser)

SÜPERNOVA NEDİR?

Araştırmalara göre, Güneş’ten daha fazla kütleye sahip yıldızlar, çekirdeklerindeki tüm atomları demire dönüştürdüklerinde kütle çekime karşı koyacak füzyon enerjilerini de tüketmiş oluyor. Kontrolü tekrar ele geçiren kütle çekim, yıldızın çekirdeğini 100 milisaniye gibi bir sürede kendi üstüne çökerterek ya bir karadelik ya da nötron yıldızı oluşmasını sağlıyor.

Merkezdeki atomların bozulmaları sonucu oluşan nötrinolar (nükleer fizikte kütlesiz olarak belirlenen madde) yayılarak nükleer tepkimelerin devam ettiği dış katmanları inanılmaz yüksek sıcaklıklara çıkartıyor. Uzaya doğru genleşen yıldız olağanüstü bir güçle patlıyor. Büyük bir yıldızın patlaması bir galaksinin tüm ışığını bastırabiliyor.

Güneş’ten 1 milyon kat büyük karadelik yıldızı böyle yuttu

Güneş’ten en az 1 milyon kat büyük süper kütleli bir karadelik, Dünya’dan 2,7 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızı yok etti.

Bilim insanları, Güneş’ten en az 1 milyon kat büyük süper kütleli bir karadeliğin, Dünya’dan 2.7 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızı yok etmesini tespit etti. (1 ışık yılı = Yaklaşık 10 trilyon kilometre).

NASA’nın uzaydaki Galaxy Evolution Explorer aracı ile Hawaii’deki Pan-STARRS1 teleskobu, nadir izlenebilen olayın 138 günlük sürecini gözlemledi. NASA, karadeliğin yıldızı nasıl içine çektiğini anlatan bir animasyon yayınladı. ABD’nin Maryland Eyaleti’ndeki Johns Hopkins Üniversitesi’nden astronom Suvi Gezari öncülüğündeki ekibin, bilim dergisi Nature’da yayınlanan araştırmalarına göre, ilk kez yok edilen bir yıldızın özellikleri tamamen tespit edilebildi.

Gezari, “Yıldızın bir kısmı karadeliğin içine çekilirken, kalan bölümü ve gazlar yüksek hızla dışarı atılıyor. Atılan gazın cinsini de belirleyebiliyoruz. Genellikle helyum oluyor. Bu, bir suç mahallinde delil toplamaya benziyor. Son olayda da karadelikten yayılan yüksek oranda helyum, az miktarda hidrojen tespit ettik” dedi. Karadelikler, galaksilerde gizleniyor. Yıldız ve gök cisimlerini çekim kuvvetleri sayesinde içlerine alarak yok ediyor.

yep
Sol üst köşedeki fotoğraftan itibaren yıldızı yutan karadeliğin açığa çıkardığı ışık görülebiliyor (NASA)

KARADELİK NEDİR?

‘Kozmik canavarlar’ olarak da nitelendirilen karadelikler, çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve hatta ışığın dahi kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi büyük gök cisimleri olarak biliniyor. Karadeliklerin ‘tekillik’ özellikleri sebebiyle üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli oldukları iddia ediliyor. Sahip oldukları ‘yokluğun’ içinde zamanın yavaş aktığı veya hiç akmadığı tahmin ediliyor.

Astronomide hala en büyük soru işaretlerinden birisi olan karadelikler, gizemli varlıkları nedeniyle fizikçilerden gökbilimcilere kadar birçok uzmanın merak ettiği ve üzerinde çalıştığı alanlardan birisi. Süper kütleli karadelikler, Güneş’ten milyarlarca kat büyük kütlelere ulaşabiliyor.

Karadeliğin gazabına uğrayan ‘harap’ bir galaksi görüntülendi

‘NGC 4696’ galaksisi, merkezindeki süper kütleli karadelik tarafından yok ediliyor.

Gökbilimciler, Dünya’dan 150 milyon ışık yılı uzaklıkta ‘yıkıma uğrayan’ bir galaksiyi ve merkezindeki süper kütleli karadeliği gözlemledi. (1 ışık yılı = Yaklaşık 10 trilyon kilometre).

Centaurus (Erboğa) Takımyıldızı’nda yer alan ‘NGC 4696’ adlı galaksi (yıldız kümesi), Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ile Avrupa Uzay Ajansı (ESA)’nın kontrolündeki Hubble Uzay Teleskobu tarafından görüntülendi. Gaz ve toz bulutları tarafından boğulan dev galaksinin tuhaf ve karmakarışık şekline süper kütleli bir karadeliğin sebep olduğu, galaksinin parçalanma ve yok olma sürecinin fotoğraflandığı belirtiliyor.

İlk bakışta diğer komşuları gibi standart oval bir görünümü olan NGC 4696’ya yakından bakıldığında bir şeylerin ters gittiği belli oluyor. Ana gövdeden yıldızlar arası uzaya doğru kıvrımlanan iplik tel şeklindeki olağanüstü uzantılar toz ve iyonize hidrojenden oluşuyor. Yeni araştırmalar, galaksinin çekirdeğinde bu görünüme sebep olan ölümcül bir karadelik olduğunu, aynı zamanda galaksinin yeni yıldızlar oluşturmasını önlediğini bildiriyor. Bu galaksi temel olarak ölü durumda.

İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi’nden astronomlar, her biri yaklaşık 200 ışık yılı uzunluğunda toz ağırlıklı kolların, çevrelerini saran gazdan en az 10 kat daha yoğun olduğunu belirledi. Bu kolların hepsi, galaksinin merkezindeki parlak çekirdekte birleşiyor ve çevrelerindeki gazı o noktaya doğru taşıyor. Merkezdeki süper kütleli karadelik, yakındaki gazı ısıtarak dışarı doğru süper-sıcak materyal akışı açığa çıkarıyor ve bütün bir galaksiyi etkileyerek yok oluşuna doğru sürüklüyor.

harapp
NGC 4696 galaksisi (NASA/ESA)

KARADELİK NEDİR?

‘Kozmik canavarlar’ olarak da nitelendirilen karadelikler, çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve hatta ışığın dahi kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi büyük gök cisimleri olarak biliniyor. Karadeliklerin ‘tekillik’ özellikleri sebebiyle üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli oldukları iddia ediliyor. Sahip oldukları ‘yokluğun’ içinde zamanın yavaş aktığı veya hiç akmadığı tahmin ediliyor.

Astronomide hala en büyük soru işaretlerinden birisi olan karadelikler, gizemli varlıkları nedeniyle fizikçilerden gökbilimcilere kadar birçok uzmanın merak ettiği ve üzerinde çalıştığı alanlardan birisi. Süper kütleli karadelikler, Güneş’ten milyarlarca kat büyük kütlelere ulaşabiliyor.


(Bilimpro.com haber içerikleri kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz)